​​​​​​​Yardım TIR'ı ile katliam! Katil İsrail askerleri Filistinli kılığında gelerek soykırım yaptı

Savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana defalarca Orta Doğu'yu ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bugün Mısır'ın başkenti Kahire'ye indi.

Mısır lideri Abdulfettah Sisi ile bir araya gelen Blinken, sekizinci kez bölge turunda.

ABD'nin bir numaralı diplomatının sonraki durakları İsrail, Ürdün ve Katar olacak.

Washington'ın Orta Doğu'daki müttefik ülkelerine ateşkes ve rehine takası için basık yapması bekleniyor.

İsrail işgal birliklerinin kanlı bir baskınla 274 Filistinliyi katledip dört rehineyi Gazze Şeridi'nden çıkarmasıyla, gözler bir kez daha Hamas'a çevrildi.

Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye, bugün yaptığı açıklamada Nuseyrat katliamının savaşın sonunu getirecek herhangi bir ateşkes anlaşmasını engellemek için gerçekleştiğini söyledi.

Tel Aviv'in ana müttefiki ABD'nin saldırının bir parçası olduğunu vurgulayan Haniye, İsrail'deki savaş kabinesinden istifa eden Benny Gantz'ın adımını batmadan önce tekneden atlamak olarak niteledi. Hamas liderine göre, Gantz'ın yanı sıra Gadi Eisenkot'un da görevini bırakması İsrail siyasi sisteminin çöküş halinde olduğunu gösteriyor.

İsmail Haniye, yanı sıra Benny Gantz'ın Başbakan Binyamin Netanyahu'dan farklı olmadığını kaydetti, "İkisi de imha arayan katiller" dedi.

Amerikan NBC televizyonu ise, ABD'nin İsrail'i devre dışı bırakıp Hamas'la rehine anlaşması yapmayı düşündüğünü bildirdi.,

Haberini dört ayrı yetkiliye dayandıran NBC'ye göre, Mayıs ayı sonunda duyurulan üç aşamalı ateşkes planının başarısız olması durumunda ABD kendisi adım atacak.

ABD'nin Gazze Şeridi'nde tutulan beş Amerikalı rehine için Hamas'ın kapısını çalacağını ve Katar'ın arabulucu olacağını belirten NBC, böyle bir anlaşmaya varılması halinde Netanyahu üstündeki baskının artabileceğini de ekledi.Hamas, 7 Ekim'deki baskında ABD vatandaşları Edan Alexander, Sagui Dekel-Chen, Hersh Goldberg-Polin, Omer Neutra ve Keith Siegel rehin almıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail'in son 24 saatteki saldırılarında 40 Gazze sakininin hayatını kaybettiğini açıkladı. Böylece, savaşın başından beri can kaybı 37 bin 124'e çıktı.

İsrail işgal ordusunun bugün sabah saatlerinde Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah'ta gerçekleştirdiği bombardımanda en az 5 Filistinli can verdi, 30'dan fazla kişi yaralandı.

Lübnan-İsrail sınırında devam eden çatışmalarda Hizbullah bugün bir tanksavar füzesi ateşledi.

İsrail İtfaiye ve Kurtarma Servisi, füzenin isabet ettiği Yir'ondaki evde yangın çıktığını ve hasar meydana geldiğini bildirdi.

Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah ise, bir İsrail askeri mevzisini hedef aldığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), İsrail'in 248 gündür bombardımana tuttuğu Gazze Şeridi'ndeki binaların yarısından fazlasının yıkıldığını duyurdu. BM, ayrıca Gazze'deki enkazın kaldırılmasının yıllar alacağını da belirtti.

ABD'nin Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Yemenli Husilerin Pazar günü Aden Körfezi'ndeki iki gemiye balistik füzeler ateşlediğini duyurdu.

CENTCOM'un verdiği bilgiye göre, füzelerden biri Liberya bayraklı Tavvishi adlı gemiye isabet etti. İsveç'e ait gemi hasar aldı ancak yoluna devam etti. Gemiye dorğu gelen ikinci balistik füze bölgedeki koalisyon güçleri tarafından havada imha edildi.

Husilerin fırlattığı bir balistik ve bir gemisavar kruz füzesi ise Norderney adlı gemiyi vurdu. Almanya'ya ait olan gemi, Antigua ve Barbados bayrakları taşıyordu. Norderney kargo gemisi hasar almasına rağmen Aden Körfezi'ndeki yolculuğunu sürdürdü.

İran destekli Husiler, Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz, Babülmendep Boğazı ve Aden Körfezi'ndeki gemilere saldırıyor.İsrail işgal birliklerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini isteyen Husilere karşı ABD'nin başını çektiği bir uluslararası koalisyon kuruldu. Avrupa Birliği'nin de kendine ait bir görev gücü bulunuyor.

Savaş gemilerinin bölgedeki devriyesine rağmen Husilerin saldırıları durmadı, Amerikan ve İngiliz savaş uçakları ise Yemen topraklarını birçok kez bombardımana tuttu.

Son olarak İtalya'ya ait uçak gemisi ITS Cavour, Kızıldeniz'e giriş yaptı. ITS Cavour bölgede bulunan Amerikan uçak gemisi USS Dwight D. Eisenhower'la tatbikat yaparken, Husi saldırılarına karşı görev yapıp yapmayacağı belirsiz. Resmi açıklamaya göre, Hint-Pasifik bölgesinde beş aylık bir görevlendirmesi var.

ABD, Gazze Şeridi'nde 248 gündür devam eden savaşın kaderini değiştirebilecek mi? Başkan Joe Biden tarafından dünyaya duyurulan İsrail'e ait ateşkes teklifi Tel Aviv tarafından kabul edilmezken, Washington iki hamle birden daha yapıyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) çok hassas bir oylama gerçekleşecek. ABD'nin Gazze'de ateşkes için baskıyı artırdığını bildiren uluslararası haber ajansı AFP, BMGK'ya Washington tarafından sunulan yeni taslağa dair detayları aktardı.

ABD'nin BM sözcüsü Nate Evans, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beşi daimi 15 üyesinden ateşkes fırsatının kaçmasına izin vermemelerini istedi.

Washington, geride kalan sekiz ayda birçok kez savaşı durduracak BMGK kararını veto etti ve şimdi kendi tasarısını oylamaya sunacak.

ABD'nin gündeme getirdiği yeni teklifte öncekilerden farklı olarak İsrail'in ateşkesi 'çoktan' kabul ettiği daha açık bir ifadeyle yer alırken, asıl sürpriz Gazze'nin çevresine bir tampon bölge kurulmasına karşı çıkan bir ifadenin bulunmaması.

İsrail'in aylardır ısrarcı olduğu tampon bölgeden geri adım atması üzerine, Washington'ın söz konusu maddeye taslakta yer vermediği belirtiliyor.

Mevcut öneride Gazze topraklarını ya da nüfusunu değiştirecek her türlü girişimi reddeden bir madde var.

Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas'tan Joe Biden'ın ilan ettiği üç aşamalı ateşkes planını kabul etmesini isteyen taslakta, derhal ve tam bir ateşkes ifadesi göze çarpıyor. Yanı sıra rehinelerin serbest bırakılması ve İsrail hapishanelerinde tutulan mahkumların özgürlüğüne kavuşması da taslakta yer alıyor. Taslak, İsrail işgal birliklerinin Gazze'deki şehirlerden çekilmesini de içeriyor.

GÖZLER RUSYA VE CEZAYİR'DE

AFP, veto yetkisi olan daimi üye Rusya ile Arap dünyasının temsilcisi Cezayir'in ABD planına dair çekinceleri olduğunu kaydetti.

Washington'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Shihab Rattansi de, ABD'nin gündeme getirdiği taslağın halen kalıcı ve kesin bir ateşkes sağlamadığını, BMGK üyelerinin endişe duyduğunu aktardı. Rattansi'ye göre, özellikle ABD'nin çatışmanın sona erdirilmesinde tam kontrol sahibi olması özellikle istenmiyor.

SEKİZİNCİ ORTA DOĞU TURU BAŞLIYOR

7 Ekim'de başlayan savaşta yedi kez Orta Doğu turuna çıkan ABD Dışişleri Antony Blinken, bir kez daha bölge ülkelerini gezecek. Blinken'ın sekizinci Orta Doğu turu Mısır'dan başlayacak.

Kahire'nin ardından İsrail, Ürdün ve Katar'a uçacak ABD'nin bir numaralı diplomatının, ateşkes ve rehine takası anlaşması için baskı yapması bekleniyor.

Mevcut tabloda Hamas kalıcı ateşkesin yanı sıra İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini istiyor, Tel Aviv ise bu talepleri reddediyor.

İsrail'deki savaş kabinesinin üyesi Benny Gantz Pazar akşamı istifa ettiğini duyurdu, AFP söz konusu hamlenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu üzerinde büyük bir siyasi darbe olduğunu belirtti.

Cumartesi günü Nuseyrat mülteci kampında 274 Filistinli katledildi, İsrail ordusu dört rehineni kurtarıldığını açıkladı.

Netanyahu, Gantz'ın istifasını "Savaşı terk etmenin zamanı değil" sözleriyle yorumladı.

İsrail Başbakanı savaşın başında koyduğu hiçbir hedefe ulaşabilmiş değil. Gazze Şeridi'nden yalnızca yedi rehine kurtarılabildi, halen 116 rehinenin Hamas'ın elinde olduğu biliniyor.

Netanyahu ve aşırı sağcı koalisyon üyelerinin Hamas'ı yok etme planı da başarısızlığa uğradı.

ABD ordusuna ait bir kargo uçağı, Gazze Şeridi'nin kuzeyine 100 tondan fazla insani yardım attı.

İsrail'in Gazze'yi dünyaya bağlayan sınır kapılarından yardım geçişlerini yavaşlatması ve daha sonra Refah kapısını işgal etmesiyle, denizden ve havadan yardımlar büyük önem kazandı.

ABD ordusunun halihazırda Akdeniz kıyısına kurduğu geçici iskeleden yardımlar ulaşıyor.

Gazze Şeridi'nde İsrail katliamı altında hayatta kalmaya çalışan Filistinliler, kıtlıkla yüzleşiyor. Deniz ya da hava yoluyla yardımlar ise ihtiyacı karşılamaktan uzak.