Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

Son dakika haberine göre, dünya bu sabaha büyük bir felaketle uyandı. On binlerce kişinin kutlama yapmak için toplantığı bayram facia ile sonuçlandı. İsrail televizyonunda yayınlanan görüntülerle şok dalgası yayıldı. Reuters ve AP haber ajanslarının sabahın ilk ışıklarında servis ettiği fotoğraflar ise dünyayı dehşete düşürdü.

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri
30 Nisan 2021 - 19:00 - Güncelleme: 30 Nisan 2021 - 19:24

Son dakika haberi: Dünya bu fotoğraflarla dehşete düştü! 44 ölü, 103 yaralı

Giriş Tarihi: 30.04.2021  10:10 Güncelleme Tarihi: 30.04.2021 10:10

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştüİsrail'in kuzeyinde, Safed kenti yakınlarında bulunan Meron Dağı'nda Lag BaOmer Bayramı'nın kutlandığı alandaki izdiham nedeniyle 44 kişi hayatını kaybetti, 103 kişi yaralandı.

BU ALBÜMÜ PAYLAŞ

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

Meron Dağı'ndaki kutlamalar sırasında, gece yarısından sonra nedeni bilinmeyen izdiham oluştu.

GALERİ DEVAM EDİYOR

Son dakika haberi: Dünya bu fotoğraflarla dehşete düştü! 44 ölü, 103 yaralı Son dakika haberi... İsrail'in kuzeyinde, Safed kenti yakınlarında bulunan Meron Dağı'nda Lag BaOmer Bayramı'nın kutlandığı alandaki izdiham nedeniyle 44 kişi hayatını kaybetti, 103 kişi yaralandı

İSRAİL'DE DEHŞET! Son dakika: İsrail'de bayram kutlamalarında izdiham: Çok sayıda ölü var

Başbakan Binyamin Netanyahu, Twitter'dan yayımladığı mesajda, olayın "ağır felaket" olduğunu ve yaralıların iyileşmesi için dua ettiklerini dile getirdi.

Ayrıca, bölgede bir sahra hastanesi kurulduğu, yoğunluktan dolayı telefon şebekelerinde sorun yaşandığı dile getirildi.

İsrail polisinin Meron Dağı'ndaki izdihama ilişkin soruşturma başlattığı da kaydedildi. Öte yandan kutlamaya on binlerce Ultra-Ortodoks Yahudi’nin katıldığı tahmin ediliyor.

Yerel basın, önce kutlamanın yapıldığı alandaki sahne veya platformun çöktüğünü aktarmış ancak daha sonra bunu düzeltmişti.

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

Olayda ağır yaralananlar olduğu bilgisi üzerine bölgeye 6 ambulans helikopter gönderildi, çok sayıda sağlık ekibi sevk edildi.

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

Başbakan Binyamin Netanyahu, Twitter'dan yayımladığı mesajda, olayın "ağır felaket" olduğunu ve yaralıların iyileşmesi için dua ettiklerini dile getirdi.

HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

Jerusalem Post gazetesinde yer alan haberde ise izdihamda 44 kişinin hayatını kaybettiği, 103 kişinin yaralandığı, yaralılardan 44'ünün durumunun ağır olduğu belirtildi.

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

Ayrıca, bölgede bir sahra hastanesi kurulduğu, yoğunluktan dolayı telefon şebekelerinde sorun yaşandığı dile getirildi.

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

İsrail polisinin Meron Dağı'ndaki izdihama ilişkin soruşturma başlattığı da kaydedildi.

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

Yerel basın, önce kutlamanın yapıldığı alandaki sahne veya platformun çöktüğünü aktarmış ancak daha sonra bunu düzeltmişti.

Son dakika | İsrail'de büyük felaket! Bayram kutlaması dehşete dönüştü! İşte facianın tüyler ürperten görüntüleri

 

.Son dakika haberine göre, dünya bu sabaha büyük bir felaketle uyandı. On binlerce kişinin kutlama yapmak için toplantığı bayram facia ile sonuçlandı. İsrail televizyonunda yayınlanan görüntülerle şok dalgası yayıldı. Reuters ve AP haber ajanslarının sabahın ilk ışıklarında servis ettiği fotoğraflar ise dünyayı dehşete düşürdü.

1

Yetkililer kutlamalar için on bin kişinin toplanmasına izin vermişti. Ancak organizatörler ülke genelinde 650'den fazla otobüs kiraladı ve 30 bin kişiyi kutlama alanına götürdü. 2FECİ ŞEKİLDE EZİLDİLERFECİ ŞEKİLDE EZİLDİLER 

Facia işte bundan sonra geldi. İlk belirlemelere göre yaşanan izdihamda 44 kişi ezilerek ya da havasızlıktan hayatını kaybetti. Onlarca kişinin durumunun ağır olduğu belirtilirken, toplam yaralı sayısının ise 103 olduğu açıklandı.İsrail'in kuzeyindeki Meron Dağı'nda düzenlenen Lag B'Omer kutlamalarında büyük bir facia yaşandı. Yahudilerin Lag BaOmer Bayramı'nın kutlandığı alanda izdiham çıktı ve en az 44 Ortodoks Yahudi hayatını kaybetti ve çok daha fazlası ağır yaralandı.İsrail'in kurtarma servisi Magen David Adom (MDA), 'düzinelerce' kritik durumda olan yaralıların da olmak üzere toplam 103 kişinin yaralandığını duyurdu.

KURTARMA SERVİSLERİ SAATLER BOYU ÇALIŞTIKURTARMA SERVİSLERİ SAATLER BOYU ÇALIŞTI 

The Jerusalem Post gazetesi, ölü sayısının en az 44 olduğunu duyurdu. Polis, bölgeyi kapattı ve festival katılımcılarının otobüsle tahliye edilmesini emretti.

İsrail kurtarma servisi MDA, durumu kritik olan 38 yaralının hala sahada olduğunu bildirdi. Altı ağır yaralı olay yerinden tahliye edilirken, 18 kişinin ciddi şekilde yaralandığı açıklandı.İki kişi orta ve 39 kişi hafif olarak yaralanırken, kurtarma servisinin yaralı ve son kurban tahliye edilene kadar pes etmeyeceği duyuruldu.Koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle geçen yıl düzenlenmeyen festival, pandeminin başlamasından bu yana en büyük halk toplantısı oldu.Kurtarma görevlileri başlangıçta, stadyumun oturma yerlerinin bir bölümünün çöktüğünü ve ardından kaosun patlak verdiğini açıklamıştı. Ancak daha sonr bu bilgiyi kayıpların izdihamdan kaynaklandığını söylemek için revize ettiler. 10TELEVİZYONDA KORKUNÇ GÖRÜNTÜTELEVİZYONDA KORKUNÇ GÖRÜNTÜ 

İsrail medyası, yerde plastik torbalarla kaplı bir dizi cesedin görüntüsünü yayınladı. Acil servisler, yaralıları tahliye etmek için altı helikopter gönderdi.İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Twitter'da olayı 'büyük felaket' olarak nitelendirdi ve ekledi: "Hepimiz yaralıların iyiliği için dua ediyoruz."ORDU DA YARDIM EDİYORORDU DA YARDIM EDİYOR 

Ordu, sağlık ekiplerinin ve 'tıbbi ekipleri olan bir dizi İsrail Hava Kuvvetleri helikopterinin, Meron Dağı'ndaki faciada kurtarma çalışmalarına yardım ettiğini' söyledi.Açıklamada ayrıca "Ekipler yaralı ve hayatı kaybeden sivillerin tahliyesine yardım ediyor ve olay yerinde tıbbi tedavi sağlıyor" ifadeleri kullanıldı.Olay yerinde bulunan United Hatzalah gönüllü kurtarma servisinden Lazar Hyman, "Bu şimdiye kadar yaşadığım en kötü trajedilerden biri" dedi ve ekledi: "Acil tıp alanına girdiğimden beri böyle bir şey görmedim."ONLARCA KİŞİ ÜST ÜSTE DÜŞTÜONLARCA KİŞİ ÜST ÜSTE DÜŞTÜ 

İlk müdahalecilerden biri olan Yehuda Gottleib, 'çöküş sırasında düzinelerce insanın üst üste düştüğünü' gördüğünü söyledi ve şunları ekledi: "Bunların büyük bir kısmı ezildi ve bilincini kaybetti."Sosyal medyada yayınlanan tüyler ürperten görüntüler, polis ve sağlık görevlileri yaralılara ulaşmaya çalışırken Ultra Ortodoks festival katılımcılarının ezilmeden kaçmak için demir levhalardaki boşluklardan tırmanmaya çalıştığı korkunç sahneleri gözler önüne serdi.

Feci görüntülerde cansız bedenler tamamen folyo battaniyelerle kaplanmış, bir koridordaki sedyeler üzerinde ya da yerde öylece uzanıyordu.Meron Dağı'nın eteklerinde on binlerce insan, 2. yüzyılda yaşamış ve burada gömülü bir bilge olan Kabalist Şimon Bar Yochai'yi onurlandıran Yahudi bayramı Lag B'Omer'i kutlamak için toplanmıştı.

10 BİN KİŞİYE İZİN VERİLMİŞTİ10 BİN KİŞİYE İZİN VERİLMİŞTİ 

Yetkililer 10 bin kişinin mezarın bulunduğu bölgede toplanmasına izin vermişti. Ancak organizatörlerin ülke genelinde 650'den fazla otobüs kiralayarak 30 bin kişiyi Meron'a götürdüğü açıklandı.

20Ayrıca, bölgede bir sahra hastanesi kurulduğu, yoğunluktan dolayı telefon şebekelerinde sorun yaşandığı dile getirildi. İsrail polisinin Meron Dağı'ndaki izdihama ilişkin soruşturma başlattığı da kaydedildi.BU GÖRÜNTÜ OLAY YARATTIBU GÖRÜNTÜ OLAY YARATTI 

Dünya şubat ayında yayınlanan bu görüntüler karşısında hayrete düşmüştü. Koronavirüs salgını dünyaya diz çöktürmeye devam ederken, on binlerce kişinin hiçbir önlem almadan doldurduğu sokakların görüntüsü, gündem yaratmıştıKudüs'teki bir din okulunun başkanı olan Haham Meshulam Dovid Soloveitchik, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetmişti. 99 yaşındaki din adamının yaşamını yitirmesinin ardından cenaze töreni düzenlenmişti. Cenazeye 10 binlerce kişi katılınca, ortaya da bu inanması güç görüntüler çıkmıştı.Pandemi sırasında ülkenin büyük halka açık toplantıları yasaklamasına karşı gelen binlerce Ultra Ortodoks İsraillii koronavirüs kısıtlamalarına saygı göstermeyi reddetmişti.POLİSİN ÇAĞRISINI DİNLEMEDİLERPOLİSİN ÇAĞRISINI DİNLEMEDİLER 

10'dan fazla kişinin açık hava toplantılarında bir araya gelmesine getirilen kısıtlamaları kamuoyu önünde reddeden kalabalıklar, hahamın evinin dışında toplanmıştı.Ynet haber sitesinin bildirdiğine göre, polis halkı geçit törenine veya cenazeye katılmamaya çağırdı ancak Harediler olarak da bilinen Ultra-Ortodoks Yahudiler, İsrail polisinin tüm çağrılarına rağmen, Kudüs'teki dini faaliyetlerin önde gelen isimlerinden Haham Soloveithick'in Kudüs'ün Sanhedria mahallesinde düzenlenen cenaze törenine katıldı.The Times of İsreal ve Jaruselam Post başta olmak üzere, İsrail medyasında yer alan haberlere göre, önlem almakta başarısız olan polis, cenaze töreni alanından çekilmişti.Binlerce siyah giysili ultra-Ortodoks İsrailli, Soloveitchik'in gömüleceği mezarlığa doğru ilerlerken, uçsuz bucaksız, siyah bir deniz gibi görünmüştü.Ağırlıklı olarak Kudüs ve Bney Brak şehirlerinde yaşayan Haredilerin büyük çoğunluğu, "dini vecibelerini yerine getiremeyecekleri" gerekçesiyle askere gitmeyi reddediyor. 29Harediler, laik eğitim sistemini de kabul etmeyerek sadece dini eğitim veren okullara devam ediyor.

Jerusalem Post gazetesinin  haberinde ise izdihamda 44 kişinin hayatını kaybettiği, 103 kişinin yaralandığı, yaralılardan 44'ünün durumunun ağır olduğu belirtildi.

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

Giriş Tarihi: 25.04.2021  10:52 Güncelleme Tarihi: 25.04.2021  11:38
Zeytin yaprağının vücudu koronavirüse karşı korumada ve hastalığın tedavisinde etkinliği araştırıldı. Türkiye'de 3 üniversite ve 3 devlet hastanesinden 15 hekimin katılımıyla gerçekleşen çalışma, demleme zeytin yaprağı çayının vücudun savunma sisteminin bazı hücrelerini aktive ettiği ve gücünü artırdığını gösterdi. Araştırma ekibinde yer alan Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Zeytin yaprağı çayının koronavirüsün hem tedavisi hem önlenmesinde koruyucu etkisi olacağı gördük. Sabah 1, akşam 1 fincan şeklinde günde 2 kez tüketilebilir" dedi.

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

Vücüdu koronavirüse karşı korumada doğal tedavilerin rolü araştırılıyor. Zeytin yaprağı çayı da bu doğal tedavilerden biri. Bu çayın bağışıklık sistemini desteklediği biliniyordu. Türkiye'den bir grup bilim insanı bu etkinliği laboratuvar ortamında araştırdı. Türkiye'de 3 üniversite ve 3 devlet hastanesinden 15 hekimin katılımıyla gerçekleşen çalışma, demleme zeytin yaprağı çayının laboratuvar ortamında vücudun savunma sisteminin bazı hücrelerini (lökositlerin bazılarını) aktive ettiği ve gücünü artırdığını gösterdi.

"SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYI İLE KLİNİK BOYUTU ARAŞTIRILIYOR"

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

Çalışma ekibinde yer alan Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Bu bir laboratuvar çalışmasıydı ve bu çalışmalar her zaman birebir kliniğe yansımaz. O nedenle şu anda da araştırmanın 2'nci ayağı olarak zeytin yaprağı çayını hastalara veriyoruz. Hastalık öncesinde hastalığa yakalanmayı azaltıp azaltmadığı araştırılıyor. Sağlık Bakanlığı onayı ile birlikte şu anda araştırmanın klinik boyutu araştırılıyor" diye konuştu.

"İLK SONUÇLAR BİZİM İÇİN BİR UMUT IŞIĞI OLDU"

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

Laboratuvar sonuçlarına göre araştırmanın başarılı olduğunu aktaran Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Kısmi de olsa zeytin yaprağı çayının vücutta bir fark oluşturduğunu gördük. Ama çalışma sona ermeden sonuçlar hakkında kesin bir yorum yapmak mümkün değil. İlk sonuçlar bizim için bir umut ışığı oldu. Zeytin yaprağı çayının usulüyle yapıldığında kısmen de olsa koronavirüsün hem tedavisi hem önlenmesinde koruyucu etkisi olacağı gördük. Laboratuvar çalışmalarında bu çayın savunma sistemi hücrelerindeki etkisine bakıldı. Lökositlerin makrofaj aktivitesini (bağışıklık sistemi üzerinde etki) kısmen de olsa etkilediğini ve gücünü artırdığını gördük. İlk çalışma ayrı ikinci çalışma ise ayrı yayın şeklinde olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

ZEYTİN YAPRAĞI ÇAYI NASIL TÜKETİLMELİ?

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

Çalışmada zeytin yaprağı çayının demleme şeklinde yapıldığını anlatan Prof. Dr. Akkoyunlu, "1 fincan kaynar suya 1 tatlı kaşığı kadar öğütülmüş zeytin yaprağını atıyorsunuz. 10 dakika demlendikten sonra tüketiyorsunuz. Sabah 1, akşam 1 fincan şeklinde günde 2 kez tüketilebilir. İnsanlar her gün sıcak içecek tüketiyor. Akşamları siyah çay tüketiliyor. Bunun yerine özellikle şu dönemde zeytin yaprağı çayını tüketebilirsiniz. Bunun yanında kekik çayı da aynı şekilde demlenerek tercih edilebilir" önerisinde bulundu.

İLAÇ ATIKLARI VE KATKI MADDELERİNE DİKKAT

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

Türk hekimler araştırdı: Zeytin yaprağı çayı koronavirüs tedavisinde umut oldu

Zeytin yaprağının vücudu koronavirüse karşı korumada ve hastalığın tedavisinde etkinliği araştırıldı. Türkiye'de 3 üniversite ve 3 devlet hastanesinden 15 hekimin katılımıyla gerçekleşen çalışma, demleme zeytin yaprağı çayının vücudun savunma sisteminin bazı hücrelerini aktive ettiği ve gücünü artırdığını gösterdi. Araştırma ekibinde yer alan Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Zeytin yaprağı çayının koronavirüsün hem tedavisi hem önlenmesinde koruyucu etkisi olduğunu gördük. Sabah 1, akşam 1 fincan şeklinde günde 2 kez tüketilebilir" dedi.Türk hekimler araştırdı: Zeytin yaprağı çayı koronavirüs tedavisinde umut oldu

Zeytin yaprağı çayının koronavirüsün hem tedavisi hem önlenmesinde koruyucu etkisi olduğu belirtildi.Vücudu koronavirüse karşı korumada doğal tedavilerin rolü araştırılıyor. Zeytin yaprağı çayı da bu doğal tedavilerden biri. Bu çayın bağışıklık sistemini desteklediği biliniyordu. Türkiye'den bir grup bilim insanı bu etkinliği laboratuvar ortamında araştırdı. Türkiye'de 3 üniversite ve 3 devlet hastanesinden 15 hekimin katılımıyla gerçekleşen çalışma, demleme zeytin yaprağı çayının laboratuvar ortamında vücudun savunma sisteminin bazı hücrelerini (lökositlerin bazılarını) aktive ettiği ve gücünü artırdığını gösterdi.

SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYI İLE KLİNİK BOYUTU ARAŞTIRILIYOR"

Çalışma ekibinde yer alan Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Bu bir laboratuvar çalışmasıydı ve bu çalışmalar her zaman birebir kliniğe yansımaz. O nedenle şu anda da araştırmanın 2'nci ayağı olarak zeytin yaprağı çayını hastalara veriyoruz. Hastalık öncesinde hastalığa yakalanmayı azaltıp azaltmadığı araştırılıyor. Sağlık Bakanlığı onayı ile birlikte şu anda araştırmanın klinik boyutu araştırılıyor" diye konuştu.

DHA"İLK SONUÇLAR BİZİM İÇİN BİR UMUT IŞIĞI OLDU"

Laboratuvar sonuçlarına göre araştırmanın başarılı olduğunu aktaran Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Kısmi de olsa zeytin yaprağı çayının vücutta bir fark oluşturduğunu gördük. Ama çalışma sona ermeden sonuçlar hakkında kesin bir yorum yapmak mümkün değil. İlk sonuçlar bizim için bir umut ışığı oldu. Zeytin yaprağı çayının usulüyle yapıldığında kısmen de olsa koronavirüsün hem tedavisi hem önlenmesinde koruyucu etkisi olacağı gördük. Laboratuvar çalışmalarında bu çayın savunma sistemi hücrelerindeki etkisine bakıldı. Lökositlerin makrofaj aktivitesini (bağışıklık sistemi üzerinde etki) kısmen de olsa etkilediğini ve gücünü artırdığını gördük. İlk çalışma ayrı ikinci çalışma ise ayrı yayın şeklinde olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

DHAZEYTİN YAPRAĞI ÇAYI NASIL TÜKETİLMELİ?

Çalışmada zeytin yaprağı çayının demleme şeklinde yapıldığını anlatan Prof. Dr. Akkoyunlu, "1 fincan kaynar suya 1 tatlı kaşığı kadar öğütülmüş zeytin yaprağını atıyorsunuz. 10 dakika demlendikten sonra tüketiyorsunuz. Sabah 1, akşam 1 fincan şeklinde günde 2 kez tüketilebilir. İnsanlar her gün sıcak içecek tüketiyor. Akşamları siyah çay tüketiliyor. Bunun yerine özellikle şu dönemde zeytin yaprağı çayını tüketebilirsiniz. Bunun yanında kekik çayı da aynı şekilde demlenerek tercih edilebilir" önerisinde bulundu.

Aşırı ve uygunsuz tüketim uyarısında bulunan Prof. Dr. Akkoyunlu şunları söyledi:

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

"Fazla tüketim vücutta toksik etkilere neden olabilir. O nedenle aşırıya kaçmadan, dozu ayarlanmış 1 tatlı kaşığı geçmeyecek ve sabah-akşam bir fincanı geçmeyecek şekilde tüketilebilir. Eğer uygun bir şekilde toplanmamış ve kurutulmamışsa bu ürünlerde küf oluşumu gerçekleşir. Bu da aflatoksin gibi karaciğerde kansere neden olabilecek düzeyde üremelere neden olabilir. Mantar üremeleri gelişebilir. O nedenle merdiven altı olmayan güvenilir işletmelerden bu ürünleri temin etmelisiniz. Burada marka ve sertifika çok önemli. CE ve TES sertifikalarına dikkat edilmesini öneririm.

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

Özellikle ilaç atıklarının ve katkı maddelerinin bu üründe olmaması gerekiyor. Özel olarak toplanması gerekiyor ve alerjik reaksiyonlar oldukça önemli. Alerjik reaksiyonu olan kişilerin bu ürünlere dikkat etmesi gerekir."

Türk hekimler araştırdı; Koronavirüs tedavisinde yeni umut! Zeytin yaprağı...

Akkoyunlu, son olarak zeytin yaprağı çayının laboratuvarda 1 haftalık etkisinin gözlendiğini ancak insanlar üzerindeki koruyuculuğu etkisinin ne kadar olacağının henüz araştırma konusu olduğunu belirtti.

FETÖ Özal’ı tehdit etti: Şimdi istersen uyu, bundan sonra kopacak kıyamet senin kıyametindir

Gerçek Hayat’ın FETÖ özel sayısında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın örgüt ile ilgili hazırlattığı rapor ve aldığı üstü kapalı tehditler yer alıyor. Son dönemlerinde Gülen’in faaliyetlerinden rahatsız olan Özal, 1991’de örgüt hakkında rapor hazırlanmasını istedi. Çalışmayla Gülen’in ilişkileri ve örgütün yapılanma biçimi ayrıntılarıyla ortaya konuldu. Raporda Gülen’in dışında 20 üst düzey yöneticinin isimleri veriliyor ve bu kişilerin 14’ü Mason. Örgütün Moon tarikatıyla ilişkisi de anlatılıyor. Masonlarla ilişkisini anlatan rapordan haberdar olan Gülen, Sızıntı dergisinin Ağustos 1991 sayısında “Şaşkın Kaptan” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıda Özal şu şekilde tehdit edildi: Milletin yolunu kesen kanlı kabus, sen çağdaşlık ve çağ atlama naralarıyla kendini avuta dur. Şimdi istersen uyu, bundan sonra kopacak kıyamet senin kıyametindir.

Haber Merkezi  07 Mayıs 2020, 01:00  Son Güncelleme: 07 Mayıs 2020, 01:07 FETÖ Özal’ı tehdit etti: Şimdi istersen uyu, bundan sonra kopacak kıyamet senin kıyametindir

Turgut Özal

İhanet şebekesi FETÖ’nün gen haritasını çıkaran Gerçek Hayat dergisi, özel sayısında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın hazırlattığı çarpıcı rapora da ver verdi. Dosyaya göre, teröristbaşı Fetullah Gülen’in faaliyetlerinden rahatsız olan Turgut Özal, 1991 yılında talimat vererek örgüt hakkında bir rapor hazırlattı. Raporda Gülen ve örgütün yapılanma biçimi tüm ayrıntılarıyla ortaya koyuldu. Yöneticileri, iç sorumluları ve örgütün Mossad ve Masonlarla irtibatı raporda tek tek zikredildi. Raporda, mason Gülen’in dışında 20 üst düzey yöneticinin isim listeleri verildi ve bu kişilerin 14’ünün mason olduğu belirtildi.

 

Teröristbaşı Fetullah Gülen

Teröristbaşı Fetullah Gülen

Gerçek Hayat Dergisinin FETÖ'ya özel hazırladığı özel rapor

Gerçek Hayat Dergisinin FETÖ'ya özel hazırladığı özel rapo

Gerçek Hayat FETÖ’nün yüz yıllık hikayesini özel sayı yaptı: İslam’ın en büyük düşman

GÜNDEM

Gerçek Hayat FETÖ’nün yüz yıllık hikayesini özel sayı yaptı: İslam’ın en büyük düşman

MOON TARİKATI İLE İRTİBATLARI VAR

Gülen örgütü ile masonların ilişki ve ortak çalışma yöntemlerine de yer verilen şu ifadeler yer aldı: “Fetullah Gülen cemaatinin bu localarla (masonlar) yakın teması bilinmektedir. Amerikan gizli servisine ajan yetiştiren Moon tarikatı ile Gülen cemaati arasında gelişmiş bir ilişki var. Locaların Gülen cemaatinin içerisinde ve yönetim katında çok üyesi bulunmaktadır. Eğitim alanında locaların çalışmaları ayrı bir yer tutar. Zeki ve akıllı öğrenciler locaların ve cemaatin amaçları doğrultusunda kullanılır. Siyasetçi, büyük işadamı, sanayici, hukukçu, bürokrat devletin üst düzey yöneticileri özenle seçilerek desteklenmekte ve yurt dışı bağlantılarına yarayışlı kişiler haline getirilmektedir. Gülen cemaatinin siyasi ve ekonomik güç yapmak için siyonist örgütlenmelerden ekonomik destek sağlanmıştır.”

NURCULUĞU İFSAD ETTİ

Belge 1

Belge 1

Belge 2

Belge 2

 

***Belge 3

Belge 3

“CIA ile bağlantıları güçlenen Fetullah Gülen cemaati, İslami hareketlerin en önemli bir parçası haline gelmiştir. Sürecin bir parçası olarak gelişen ve kendilerine neo Nurcu hareket olarak tanımlayan cemaat, kendini gelişen durumlara göre uyarlayarak hedeflerine ulaşmaya çalışmaktadır. Said Nursi’nin fikirlerinin takipçisi olduğunu iddia eden Gülen, Nursi’nin görüşlerini kendi yorumlarını uyarlayarak bugünkü güce ulaşabilmiştir.”

“Gülen cemaatinin yükselişe geçtiği dönemle, ABD’nin dünya üzerinde etkinliğinin arttığı dönem uyumluluk göstermektedir. Gülen cemaati Reagan iktidarı döneminde Sovyetleri çözmek amacıyla yürütülen demokrasi projesinin bir sonucu olarak büyümeye başladı. 1970 yılında ABD güvenlik konseyinin belirlediği yeşil kuşak politikasının bir üst aşamaya geçilmiş halidir. Amaçları Amerikancı iktidarları ayakta tutmak, korumak kollamaktır.”

CIA FETÖ’yü paraya boğdu: Gerçek Hayat dergisi, örgütün kimler tarafından fonlandığını belgeleriyle ortaya koydu

GÜNDEM

CIA FETÖ’yü paraya boğdu: Gerçek Hayat dergisi, örgütün kimler tarafından fonlandığını belgeleriyle ortaya koydu

Öğrenince tehdit etti

Gerçek Hayat’ta yer alan dosyaya göre, Özal’ın hazırlattığı rapor, terör örgütünde adeta deprem etkisi yarattı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a sunulan FETÖ yapılanma ve FETÖ-Mason ilişkileri raporundan Gülen’in haberi oldu. Tedirgin olan teröristbaşı ilk olarak Sızıntı dergisinin 1991 Ağustos sayısında ‘Şaşkın Kaptan’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Teröristbaşı yazısında Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı şu cümlelerle tehdit etti: “Milletin yolunu kesen kanlı kabus sen çağdaşlık ve çağ atlama naralarıyla kendini avuta dur. Şimdi istersen uyu, bundan sonra kopacak kıyamet senin kıyametindir.” Bu tehditten sonra Korkut Özal, Vehbi Koç ve Aydın Bolak gibi isimlerden oluşan bir heyet İzmir’de Gülen’i ziyaret ederek yazı konusunda konuşurlar. Yalan söyleme konusunda mahir olan Gülen, “Özal’ı kast etmedim” diyerek yalan söyledi.

Yolunu Gülek açtı

Kasım Gülek - Fetullah Gülen

Kasım Gülek - Fetullah Gülen

  • Raporda Gülen ile CHP’nin mason Genel Sekreteri Kasım Gülek arasındaki yakın ilişkiye de dikkat çekildi: “Fetullah Gülen’in Kasım Gülek ile ilişkileri 1960 yıllarına dayanmaktadır. Fetullah Gülen’in CIA, Mossad ve Moon tarikatı bağlantılarını bilakis Kasım Gülek sağlamış ve birlikte birçok projeye imza atmışlardır.”

CHP’den Koç’a: Sabret darbe geliyor

GÜNDEM

CHP’den Koç’a: Sabret darbe geliyor

Sinsi sinsi sızıyorlar

GÜNDEM

Sinsi sinsi sızıyorlar

CHP’den Koç’a: Sabret darbe geliyor

CHP Genel Sekreteri ve FETÖ'nün akıl hocası Kasım Gülek’in 27 Mayıs’tan önce işadamı Vehbi Koç’a bir mektup yazarak askeri darbeyi haber verdiği ortaya çıktı. Türkiye’deki masonların da önde gelen ismi olan Gülek, bu bilgiyi dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye dayandırdı.

Haber Merkezi  20 Ocak 2020, 03:30  Son Güncelleme: 20 Ocak 2020, 11:40  

CHP’den Koç’a: Sabret darbe geliyor

Kasım Gülek ve İsmet İnönü

15 Temmuz darbe girişimine ‘kontrollü darbe’ diyerek FETÖ’yü aklamaya çalışan CHP ile Gezi kalkışmasına lojistik destek veren Koç ailesinin ‘darbeci’ geçmişi arşiv belgelerinden çıktı. Dönemin CHP lideri İsmet İnönü ve Koç ailesinin, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun idamı ile sonuçlanan 27 Mayıs Darbesi’nden önceden haberdar olduğu belirlendi.

CHP: 27 MAYIS MİLLİ DEVRİM

1962 yılında parti adına hazırlanan bir beyannamede “27 Mayıs anayasamızda ifade ve teminatını bulan milli bir devrimdir” diyerek demokrasiye müdahaleye arka çıkan Cumhuriyet Halk Partisi’nin darbeden de önceden haberdar olduğu ortaya çıktı.

KOÇ, CHP’YE ŞİKAYET ETTİVehbi Koç

Vehbi Koç

27 Mayıs darbesine aktif olarak katılan Millî Birlik Komitesi Üyesi Albay Şükran Özkaya’nın arşiv belgelerine göre, Adnan Menderes’in iktidara gelmesiyle ticareti bozulan Vehbi Koç, durumu dönemin kudretli masonlarından birisi ve terörist Fetullah Gülen’in hamisi olan CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek’e şikayet etti. Koç, bakanlıkların benzin alımını kestiğini, kamyon yedek parçaları ve diğer malzemelerin artık kendisinden alınmadığından yakındı.

İNÖNÜ: SABRET DARBE OLACAK

Gülek ise Vehbi Koç’a ıslak imzalı bir yazı ile karşılık verdi. Yeni Şafak’ın ulaştığı yazıya göre Gülek, Koç’a devletin gizli bilgilerini verdi. Dönemin istihbarat teşkilatı MAH’ın kendisi ve Vehbi Koç’un ilişkileri konusunda araştırma yaptığını öne süren Gülek, Vehbi Koç’a ‘dikkatli ol’ telkininde bulundu. Gülek ardından da İsmet İnönü’yü kaynak göstererek ordunun yakın bir zamanda darbe yapacağını müjdeledi: İnönü “Sabretsin. Orduda hareketlenme var. Menderes’in diktatörlüğüne son verecekler. Zamanı kolluyorlar” dedi.

Türkiye'ye muhalefet partisi

GÜNDEM

Türkiye'ye muhalefet partisi

Ordu hareketlendi Menderes yıkılacakİşte o arşiv belgesi

İşte o arşiv belgesi

  • “Değerli dostum Vehbi Bey,Mektubunuzu aldım. Bakanlıkların benzin alımını kestiğini, kamyon yedek parçalarının alımını birçok malzemenin şirketlerinizden tedarik etmediğini belirtmişsiniz. Konu malum özellikle “MAH”ın başına Hüseyin Avni Göktürk getirildikten sonra sizin şirketlerinizin hakkında müthiş araştırma başlattığını daha önce sana bildirmiştim. Görünen odur ki “MAH” Menderes’in talimatıyla, CHP’ye destek verdiğin için seni, şirketlerini yok etmeye karar vermiş gözüküyor.
  • MAH PEŞİNDE DİKKATLİ OL
  • Bakanlıklardaki tüm ilişkide olduğum arkadaşların hiçbiri telefonlarıma çıkmıyor. Mutlak suretle izleniyoruz “MAH”daki bağlantılarım, seninle benim ilişkilerimizin ortaya çıkması için İki ayrı ekip oluşturduklarını söylediler. Dikkatli olalım, yani bağlantımız şu anda dinleniyor, izleniyor. Kayıt ediliyor. Biz de öyle, konuşmalarına çok dikkat etmen lazım. Önümüzdeki ay görüşmeyi iptal edelim.
  • AÇIĞA ÇIKARSAK YANARIZ
  • İnönü ile bu meseleyi konuştum. “Sabretsin, Ordu’da hareketlenme var, Menderes’in diktatörlüğüne son verecekler. Zamanını kolluyorlar” dedi. Vehbi bey sabretme imkanın varsa sabret, yoksa çıkarların neyi emrediyorsa onu yap. Bunlar üzerimize çok tehlikeli geliyorlar. Birçok şeyin açığa çıkmasını neden olursa ikimizde irtibatlarımızı da altından kalkamaz. Bütün mal varlıklarımızı el koyarlar ve uzun süreli yargılanırız. Lütfen dikkatli olun. Mektupları özel ulakla gönderirseniz sevinirim.
  • Selam ve saygı minnetlerimle.
  • Kasım Gülek.”

 

FETÖ CHP'nin eseri

GÜNDEM

FETÖ CHP'nin eseri

Sinsi sinsi sızıyorlar

Türkiye farklı isimler altındaki mason kuruluşları ve masonik örgüt FETÖ’nün “devlete sızma” girişimleriyle mücadele ederken, 1960 yılında kaleme alınan 2 ayrı istihbarat raporu ortaya çıktı. Milli Birlik Komitesi’ne de sunulan raporlarda bugün olduğu gibi “bakanlıklar ve kamu kurumlarının” sinsi sinsi işgal edilmek istendiği ifade ediliyor.

Haber Merkezi  11 Eylül 2019, 04:00  Son Güncelleme: 11 Eylül 2019, 04:37  Yeni Şafak

Sinsi sinsi sızıyorlar

Teröristbaşı Gülen (sol) Kasım Gülek (sağ)

Türkiye, değişik isimlerle faaliyet gösteren masonlar ile masonik terör örgütü FETÖ’nün ‘devlet kadrolarına’ sızma girişimleri ile mücadele ederken 1960 yılında kaleme alınan çarpıcı 2 ayrı istihbarat raporu ortaya çıktı. Milli Birlik Komitesi’ne de sunulan raporlarda tıpkı bugün olduğu gibi “bakanlıkların” ve “Kamu kurumlarının” sinsi sinsi işgale çalışıldığı belirtildi.

DARBECİLER RAPOR İSTEDİ

Gerçek Hayat dergisi

Gerçek Hayat dergisi

Gerçek Hayat dergisi, FETÖ’nün kurucuları arasında yer alan CHP’nin eski Genel Sekreteri Kasım Gülek’in arşivinde yer alan masonlukla ilgili şok belgelere ulaştı. Derginin bu haftaki sayısında yer alan bilgilere göre 27 Mayıs darbesinden sonra yönetimi eline alan Millî Birlik Komitesi, dönemin İçişleri Bakanlığı’na bağlı, Emniyet Umum Müdürlüğü ile daha sonra adı Milli İstihbarat Teşkilatı olarak değiştirilecek Millî Amele Hizmet Teşkilatı’na (MAH) 2 ayrı yazı yazarak Türkiye’deki masonluk faaliyetleri ve masonlar hakkında bilgi talep etti.

HER YERİ İŞGAL ETTİLERTürkiye farklı isimler altındaki mason kuruluşları ve masonik örgüt FETÖ’nün “devlete sızma” girişimleriyle mücadele ederken 1960 yılında kaleme alınan 2 ayrı istihbarat raporu ortaya çıktı. Milli Birlik Komitesi’ne de sunulan raporlarda bugün olduğu gibi “bakanlıklar ve kamu kurumlarının” sinsi sinsi işgal edilmek istendiği ifade ediliyor.

Türkiye farklı isimler altındaki mason kuruluşları ve masonik örgüt FETÖ’nün “devlete sızma” girişimleriyle mücadele ederken 1960 yılında kaleme alınan 2 ayrı istihbarat raporu ortaya çıktı. Milli Birlik Komitesi’ne de sunulan raporlarda bugün olduğu gibi “bakanlıklar ve kamu kurumlarının” sinsi sinsi işgal edilmek istendiği ifade ediliyor.

Emniyet Umum Müdürlüğü, 14 Eylül 1960 tarihinde komiteye cevap verdi. “Gizli” damgalı Müsteşar Hilmi İncesulu imzalı raporda masonlar ve FETÖ gibi masonik örgütlerin bugün olduğu gibi geçmişte te devleti ele geçirmeye çalıştığını ortaya koydu. Raporda şu ifadelere yer verildi. “Vekâletlerde (Bakanlıklarda), İktisadi Devlet Teşekkülleri (KİT)’nde ve diğer devlet müesseselerinde, kanunsuz ve yolsuz birçok işlerin müsebbipleri ve suçluları olarak tanınanlar halen kilit noktalarını işgal etmekte ve İnkılabın ilk günlerinde uzaklaştırılmış olanlarda perde arkasında çalışanların tavsiye ve himayeler ile maalesef gene sinsi sinsi diğer kilit noktalarını işgale çalışmakta ve muvaffak olmaktadırlar.”

BİR BİRLERİNİ TUTUYORLARDevlete sızmanın belgeleri

Devlete sızmanın belgeleri

“Milliyetperver ve vatansever olarak bilinen şahsiyetlerin ifadelerine göre, her türlü vasfını kaybeden bu soysuzlaşmış klik, Siyonizm’in aleti olmakta ve bir maşa gibi kullanılmaktadır. Klik mensuplarına birbirlerini son derece tutmakta ve himaye etmektedirler. Halen kilit noktalarını ellerinde bulunduran bu teşkilatın yolsuz işlerde ün yapmış mensupları ve nasıl tayin edildikleri her gün hayretle müşahede edilmekte olan diğer emsalleri dikkat v

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum