TÜRKİYE SEÇİM TARİHİ

Türkiye, 23 yıl boyunca 'tek partili' seçim sistemi ile yönetildi. Demokrasiyi ise ilk olarak 1946 yılında çok partili sisteme geçerek tecrübe etti. İstanbul Meclisi'nin (Meclis-i Mebusan) 16 Mart 1920'de dağıtılmasından sonra İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplandı. 94 yılda toplam 27 kez milletvekili genel seçimi yapan Türkiye, bu seçimlerin 19'unu 1946 yılından sonra yaptı.

TÜRKİYE SEÇİM TARİHİ

Türkiye, 23 yıl boyunca 'tek partili' seçim sistemi ile yönetildi. Demokrasiyi ise ilk olarak 1946 yılında çok partili sisteme geçerek tecrübe etti. İstanbul Meclisi'nin (Meclis-i Mebusan) 16 Mart 1920'de dağıtılmasından sonra İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplandı. 94 yılda toplam 27 kez milletvekili genel seçimi yapan Türkiye, bu seçimlerin 19'unu 1946 yılından sonra yaptı.

Ankara'da toplanan Meclis, iki ayrı gruptan oluşuyordu. Bunlar, iki dereceli seçim sistemine göre seçilen yeni üyeler ve Osmanlı Meclis-i Mebusanı'ndan katılan 437 üyeydi. Ancak bu 437 üyenin 337'si dönemi tamamlayabildi. 437 vekilin 23'ü Meclis'e katılmadan istifa etti ya da müstafi sayıldı.

Tek parti döneminde yaşanan 1923, 1927, 1931, 1935 ve 1939 seçimleri, I. Meşrutiyet döneminde çıkartılan İntihab-i Mebusan Kanun-i Muvakkati temel alınarak yapıldı. Bu sistem, iki dereceli ve basit çoğunluk sistemidir. Tek parti dönemi, 1946’daki ilk çok partili seçimle sona erdi.

Türkiye demokrasisi askeri darbelerle kesintiye uğrasa da sandık daima halkın önüne gelmeye devam etti. Türk seçmeni 94 yılda 27 kez milletvekili seçmek için, 6 kez ise anayasa referandumu için sandığa gitti. Türkiye 7’nci referandum için 16 Kasım’da sandığa gidecek.

     

    23 Haziran 2019 İstanbul Seçimi

     

    2019 Yerel Seçimi

     

    2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi

     2018 Genel Seçimi

     2017 Anayasa Referandumu

     2015 Kasım Genel Seçimi

     2015 Haziran Genel Seçimi

     2014 Yerel Seçimi

     2011 Genel Seçimi

     2010 Anayasa Referandumu

     2007 Anayasa Referandumu

     2007 Genel Seçimi

     2002 Genel Seçimi

     1999 Genel Seçimi

     1995 Genel Seçimi

     1991 Genel Seçimi

     1988 Anayasa Referandumu

     1987 Genel Seçimi

     1987 Anayasa Referandumu

     1983 Genel Seçimi

     1982 Anayasa Referandumu

     1977 Genel Seçimi

     1973 Genel Seçimi

     1969 Genel Seçimi

     1965 Genel Seçimi

     1961 Genel Seçimi

     1961 Anayasa Referandumu

     1957 Genel Seçimi

     1954 Genel Seçimi

     1950 Genel Seçimi

     1946 Genel Seçimi

23 Haziran 2019 İstanbul SeçimiHAZİRAN 2019

İstanbul hariç Türkiye'de seçim sonuçları 13 Nisan Cuma günü itibarıyla netleşti, mazbatalar verildi, yeni başkanlar göreve başladı ve üç yerde ise seçimlerin iptal edilip, yenilenmesine karar verildi. Denizli'nin Honaz, Kırıkkale'nin Keskin ve Artvin'in Yusufeli ilçelerinde 2 Haziran'da yeniden seçim yapıldı.

İstanbul’da yarışan AK Parti adayı Binali Yıldırım ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun arasında çok küçük bir farkın olması itirazların önemini artırdı. Bu itiraz süreçlerinin ardından 17 Nisan Çarşamba günü Ekrem İmamoğlu, mazbatasını alarak göreve başladı. 6 Mayıs'ta AK Parti'nin olağanüstü itirazını karara bağlayan YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin 23 Haziran Pazar günü yeniden yapılmasına karar verdi.

2019 Yerel SeçimiMART 2019

Türkiye, 2019'a yeni bir "seçim" hazırlığı ile girdi. Türkiye, 31 Mart'ta "zamanında ve planlanmış" bir takvimle sandık başına gitti. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasından sonra yapılan ilk seçim olma özelliğini de taşıyacak 31 Mart seçimleri, "yeni sistemin ilk sınavı" oldu.

31 Mart seçimlerinde İstanbul’daki sonuçların ardından yapılan itirazlarla birlikte çok sayıda sandıkta şaibe oluştu. AK Parti’nin YSK’ya yaptığı başvurunun ardından İstanbul Büyük Şehir Belediyesi seçiminin 23 Haziran’da yenilenmesine karar verildi.

YSK'nin 31 Mart'taki seçimlerin iptaline karar verdiği Denizli'nin Honaz, Artvin'in Yusufeli ve Kırıkkale'nin Keskin ilçeleriyle Adıyaman'ın Kesmetepe beldesinde yenilenen seçimler 2 Haziran'da yapıldı.

2018 Cumhurbaşkanlığı SeçimiHAZİRAN 2018

Türkiye tarihinde, 1921 ve 1924 Anayasalarının yürürlükte olduğu dönemlerde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herhangi bir sorun yaşanmazken, 1961 ve 1982 Anayasalarının yürürlükte olduğu dönemlerde Cumhurbaşkanı seçimleri siyasi krizlere neden oldu. 1923-1961 yılları arasında yapılan 12 cumhurbaşkanı seçimine tek aday katıldı ve bu seçimler birinci turda tamamlandı. 1966’dan sonraki seçimlerde birden çok aday çıktı.

Cumhurbaşkanları, 2007 Anayasa değişikliğine kadar TBMM üyeleri tarafından seçildi. 2007 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi öngörüldü.

Türkiye 24 Haziran seçimlerinde ikinci kez cumhurbaşkanını seçecek.

2018 Genel SeçimiHAZİRAN 2018

Türkiye 24 Haziran seçimlerine Meclis'ten erken seçim kararı çıkarılmasının ardından Yüksek Seçim Kurulunun seçim takvimini açıklamasıyla gitti. Bu seçimde ilkler de yaşandı. Seçmen aynı anda hem parti hem de cumhurbaşkanı adayı için oy verdi.

24 Haziran seçimlerini diğer seçimlerden farklılaştıran diğer bir unsur ise “ittifak yasası” olarak da bilinen kanun değişikliği de ilk kez bu seçimde uygulandı. Bu düzenleme ile seçimde ittifak kuran partiler, yüzde 10’luk seçim barajından da muaf oldu.

 

2017 Anayasa ReferandumuNİSAN 2017

 

Cumhurbaşkanlığı sistemini getirecek olan yeni anayasa görüşmelerinin hız kazandığı 15 Temmuz darbe girişimi ardından Türkiye 7'nci halk oylamasına doğru yeni bir sürece girdi.

Avrupa ülkeleri, Türkiye'de 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan anayasa referandumu çerçevesinde Türk siyasetçilerin Avrupa'da yaşayan vatandaşlarıyla buluşmalarını faşist yaptırımlarla engelledi. Türk siyasetçilerin arzu ettikleri mitingler sudan gerekçelerle iptal edildi ve en son Rotterdam'da mitinglere yasak getirildi.

Türkiye tüm müdahale ve engellemelere rağmen kararlı bir şekilde 16 Nisan'da sandık başına gitmeye hazırlanıyor.

2015 Kasım Genel SeçimiKASIM 2015

7 Haziran seçimleri birçok ilkin gerçekleştiği seçimler olarak Türkiye’nin çok partili siyasi tarihindeki yerini aldı.

İlklerin yaşandığı, Türk siyasi hayatının kuşkusuz en önemli seçimlerinden biri olan 7 Haziran seçimlerine nasıl bir atmosferde gidildi? Liderler meydanlarda halka ne söyledi? 13 yıl kesintisiz devam eden tek başına hükümet dönemi hangi etkilerle yerini koalisyon görüşmelerine bıraktı?

7 Haziran seçimlerinde 18 milyon 864 bin oy alan AK Parti, 1 Kasım seçimlerinde oy sayısını 23.2 milyona çıkardı. İstediğini alamasa da seçimde oylarını arttıran bir diğer parti CHP oldu. MHP ve HDP ise vekil sayılarında büyük bir düşüş yaşadı.

2015 Haziran Genel SeçimiHAZİRAN 2015

Türkiye, 7 Haziran’da en kritik seçim süreçlerinden birini yaşadı.2002’den beri iktidarda olan AK Parti, genel başkan değişiminden dolayı 13 yıllık iktidarı döneminde karşı karşıya kaldığı en önemli sınavlarından birini verdi.

AK Parti’nin kurucu ve doğal lideri olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra AK Parti’nin genel başkanlığına Ahmet Davutoğlu’nun geçmesi ile birlikte iktidar karşıtı kesimler ‘AK Parti Erdoğan olmadan başarılı olamaz’ tezi üzerinden 7 Haziran’a dönük ortak bir cephe kurmaya çalıştı.

2014 Yerel SeçimiMART 2014

Son iki yerel seçimle karşılaştırıldığında 2014 yerel seçimleri genel siyasi atmosferden en çok etkilenen seçim oldu. Seçim gündemini büyük ölçüde partilerin büyükşehir adayları oluşturdu. Muhalefetin gösterdiği adaylar hep parti içerisinde hem de partiler arasında bir rahatsızlık ortaya çıkardı. 12 Kasım 2012’de kabul edilen 'Yeni Büyükşehir Yasası'nın 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden sonra uygulanacak olması, tartışmaların bir kent yönetim sistematiği odağından daha çok seçim sistemi üzerinde yoğunlaşmasına neden oldu.

AK Parti 2014 yerel seçimleri itibarıyla girdiği sekizinci seçimden de galip çıkmayı başardı. 30 Mart yerel seçiminin kesin sonuçlarına göre, büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde AK Parti oyların yüzde 45,54'ünü alarak birinci parti oldu. Büyükşehir seçimlerinde CHP yüzde 31,04, MHP yüzde 13,65 oranında oy aldı. Belediye başkanlığı seçimlerinde ise AK Parti yüzde 43,13, CHP yüzde 26,45, MHP yüzde 17,76 oranında oy aldı.

Seçime asıl damga vuran ise sonuçlara partilerin yaptıkları itirazlarla birlikte gelen siyasi tartışmalar oldu. İlçe seçim kurullarına yapılan başvuruya göre; AK Parti 342 sandığa, CHP de 919 sandığa itiraz etti.

2011 Genel SeçimiHAZİRAN 2011

Türkiye genelinde gerçekleştirilen genel seçime katılım yüzde 86.7 olarak gerçekleşti. Seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Partiyüzde 49.9 oy oranıyla meclise 326 milletvekili sokarken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yüzde 25.9'luk oyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 135 milletvekili ile temsil edildi.

Yüzde 10'luk seçim barajını aşıp aşamayacağı tartışılan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), beklenenin üstünde oy alarak toplam seçmenin yüzde 13'ünün oyunu aldı.

2007 genel seçimlerinde 331 sandalyesi olan AK Parti, bu seçimlerde beş sandalye kaybederken CHP 102 olan sandalye sayısını 33 arttırarak 135 sandalyeye ulaştı. MHP ise 18 sandalye kaybederek meclise 54 milletvekili sokabildi.

2010 Anayasa ReferandumuEYLÜL 2010

1982 Anayasası yüzde 91 gibi çok yüksek bir oyla kabul edilmesine rağmen sürekli eleştirilerin odağında yer aldı. Takvim yaprakları 2010’u gösterdiğinde AK Parti 1982 Anayasasında bazı değişiklikler yapmaya karar verdi. Hazırlanan 26 maddelik mini Anayasa paketinde birçok değişiklik hedeflendi.

Bu referandumda seçmen 26 maddelik değişiklik paketi için sandığa gitti. Oy kullanan seçmenlerin 57,9'u "evet" ve yüzde 42,1'i ise "hayır" oyu verdi. Referandum sonuçlarının önüne geçen olay ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sandığa gidememesi oldu.

2007 Anayasa ReferandumuEKİM 2007

2002 seçimleri ile iktidara gelen AK Parti 2004 yerel seçimlerinde de sandıktan açık ara birinci parti olarak çıktı. 28 Şubat darbecilerinin getirdiği yasaklar ile mücadele etme alanları açmaya çalışan Erdoğan ve arkadaşları darbeye hazır yapıların hedefindeydi.

367 krizini çıkaran CHP ve Anayasa Mahkemesinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini iptal kararı üzerine AK Parti erken seçim kararı aldı. Tarihi ise 22 Temmuz olarak belirlenmişti. Cumhurbaşkanı seçmesine engel olunan ve darbe girişimine maruz kalan AK Parti meydanları dolup taşırdı. 2007 yılında yapılan genel seçimlerde AK Parti, yüzde 47 oy alarak 340 milletvekiliyle iktidar oldu.

Seçimlerin ardından bu krizin tekrar yaşanmaması için Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği 21 Ekim 2007’de halkoyuna sunuldu ve yüzde 68,9 evet oyu ile kabul edildi. Abdullah Gül bu nedenle Meclis tarafından seçilen son cumhurbaşkanı sıfatını kazandı.

 

2007 Genel SeçimiTEMMUZ 2007

2002 seçimleri ile iktidara gelen AK Parti beş yıl içinde bir yandan kötü giden ekonomiyi yavaş yavaş rayına oturturken diğer yandan özgürlük alanlarını ve demokrasiyi geliştiriyordu. 2004 yerel seçimlerinde de sandıktan açık ara birinci parti olarak çıkan AK Parti halktan güvenoyunu da aldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 krizini çıkaran CHP ve Anayasa Mahkemesinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini iptal kararı üzerine AK Parti erken seçim kararı aldı. Tarihi ise 22 Temmuz olarak belirlenmişti. Cumhurbaşkanı seçmesine engel olunan ve darbe girişimine maruz kalan AK Parti meydanları dolup taşırdı.

2007 yılında yapılan genel seçimlerde AK Parti, yüzde 47 oy alarak 340 milletvekiliyle iktidar oldu. CHP yüzde 21 oy oranıyla ana muhalefet partisi konumuna yerleşirken, 112 milletvekili çıkardı. MHP ise yüzde 14 oy ve 71 milletvekiliyle mecliste grup kuran son partiydi. Demokratik Toplum Partisi seçimlere katılmayarak gösterdiği bağımsız adaylardan 27'si seçilerek yüzde 10 barajının altında kalmasına rağmen grup kurmayı başardı.

2002 Genel SeçimiKASIM 2002

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşanan 2002 seçimleri sonucunda önceki dönemde Mecliste bulunan tüm siyasi partiler yüzde 10 barajına takılarak Meclis dışı kaldı. Bir önceki seçimlerde (1999) yüzde 8,7 ile seçim barajını aşamayan CHP ve yeni kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Meclisin iki partisi oldular. Seçime giren diğer 16 parti milletvekili çıkaramadı.

2002 seçimlerinde ilk kez oy kullanan 4 milyon seçmenin yüzde 17’si AK Parti’ye verdi. Yüzde 10’luk ülke barajını aşamayan partilere oy veren seçmenlerin oranı ise yüzde 46,4’tü. AK Parti’nin 40 günde 68 miting yaptı ve tüm mitinglere Erdoğan ve 27 kişilik kampanya ekibi katıldı.

1999 Genel SeçimiNİSAN 1999

28 Şubat darbesi ile REFAHYOL’u iktidardan düşürüp Necmettin Erbakan’ı siyasetten uzaklaştıran güçler siyasi istikrarı da ortadan kaldırmıştı. Türkiye’yi 18 Nisan’da yapılacak olan seçimlere ulaştırmak amacı ile kurulan Ecevit hükümeti ANAP, DYP ve bazı bağımsız milletvekillerinin desteği ile güvenoyu aldı.

Oyların daha küçük gruplar halinde dağıldığı 1999 seçimleri serbest seçimler arasında katılan siyasi parti sayısının en fazla olduğu seçimdir.

Yüzde 10'luk seçim barajını aşan beş siyasi partiden DSP yüzde 22'yle 136, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) yüzde 17 ile 129, Fazilet Partisi (FP) yüzde 15'le 111, ANAP yüzde 13 ile 86 ve DYP yüzde 12'yle 85 milletvekilliği kazandı. CHP yüzde10 barajını geçemeyerek Cumhuriyet tarihinde ilk defa meclis dışında kaldı.

1995 Genel SeçimiARALIK 1995

12 siyasi partinin katıldığı seçimlerde Büyük Birlik Partisi adayları, ANAP listelerinden (7 BBP'li milletvekili seçildi), Sosyalist İktidar Partisi ve Birleşik Sosyalist Parti, HADEP listelerinden seçime girdiler. Seçimlerden birinci parti olarak Refah Partisi çıktı, oyların 21,4’yle 158 milletvekili kazandı. ANAP yüzde 19'la 132, DYP yüzde 19'la 135, Demokratik Sol Parti (DSP) yüzde 14'le 76, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yüzde 10 ile 49 vekillik kazandı.

Seçim öncesi yapılan kanun değişikliğiyle seçmen yaşı 20’den 18’e indirildiğinden 18-20 yaş grubundakiler ilk kez bu seçimde oy kullanabildi, ceza ve tutukevlerinde tutuklu olarak bulunanlara da oy kullanma hakkı tanındı.

1991 Genel SeçimiEKİM 1991

12 Eylül darbesi sonrası oluşan dengelerin değiştiği 20 Ekim 1991 Genel Seçimlerinde ilk kez tüm partiler reklam ajanslarıyla geniş kapsamlı işbirliğine girdiler. Seyirlik birer gösteri halini alan seçimlerde gelişen teknoloji sayesinde büyük boy ekranlar kullanıldı. Pop sanatçıların her miting alanında konser verdiği bu seçimlerde partilerin seçim harcamaları zirve yaptı.

Lider odaklı bir seçim kampanyası olarak öne çıkan bu kampanya, “Çünkü daha yapacak çok iş var” sloganı ile halk Mesut Yılmaz’ın fotoğrafına odaklandı. Doğru Yol Partisi (DYP) birinci parti oldu, Refah Partisi (RP) yüzde 16 ile kendi ölçüsünde başarıya imza attı ve 62 vekili Meclise girdi.

1988 Anayasa ReferandumuEYLÜL 1988

Türkiye’de yapılan 1961 ve 1982 referandumları yeni anayasa yapımıyla ilgili referandumlardı. Bundan sonra yapılan referandumlar ise 1982 Anayasasının yedinci kısmında yer alan Anayasanın Değiştirilmesi, hükümlerine göre yapıldı. 6 Eylül 1988 referandumu da anayasa değişikliklerine ilişkindir

Siyaset yasağının kaldırılıp kaldırılmamasının referanduma sunulmasının hemen ardından, daha referandum sandıkları açılmadan 1988'in temmuz ayında Başbakan Turgut Özal kurmaylarını Başbakanlık Konutu'na topladı. Özal’ın kurmaylarıyla yaptığı toplantıda yerel seçim tarihinin 26 Mart 1989 yerine, 13 Kasım 1988'e alınmasına karar verildi. Anayasa Mahkemesi'ne göre, Anayasa'yı değiştirmeden yerel seçim tarihini öne almak mümkün olmadığı için referanduma gidilecekti. Referandum tarihi 25 Eylül 1988 olarak belirlendi.

1987 Genel SeçimiKASIM 1987

1987 seçimleri referandumla siyasi yasakları kaldırılan liderleri tekrar siyaset sahnesine taşıdı. 87 seçimlerine gidilmeden önce referandumla siyasi yasaklar kaldırıldı. Siyasi yasakları kaldırılan Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş’in de girdiği seçimlerde Anavatan yeniden tek başına iktidar oldu. Yeniden Başbakan olan Turgut Özal, 2 yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de halktan büyük bir güvenoyu aldı.

Seçim öncesi süreç bir önceki seçimlerden farklı olarak yeni bir boyut kazandı. 87 seçim kampanyasının en büyük özelliklerinden biri televizyonlarda reklam filmi gösterilmesine izin verilmesiydi. Dönemin iki partisi SHP ve ANAP bu tür video ve reklam filimler ile renkli görüntüler sergiledi. SHP’nin özel bir ajansa yaptırdığı “ Limon gibi sıkılma” afişi slogan halinde dillerde ve akıllarda yer yaptı.

1987 Anayasa ReferandumuEYLÜL 1987

12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştiren cuntacı askerler, büyük bir kıyım gerçekleştirdikleri gibi Türkiye'nin siyasi ve sosyal hayatını etkileyen kararlara da imza attılar. Darbenin doğal sonucu olan demokrasinin askıya alınması sürecinde Kenan Evren başkanlığında ülkeyi yöneten 5 cuntacı general siyasi partilerin genel merkez yöneticilerine 10 yıl, il ve ilçe yöneticilerine ise 5 yıl siyaset yasağı getirdi.

Her ne kadar 1983'te seçimler yapılsa da darbeden önce siyaset sahnesinde olan parti ve liderin yasağı devam etti. 1987 yılına gelindiğinde halktan gelen yoğun baskı ile gidilen referandumda "evet" sonucu çıktı ve siyasi yasaklar 75 bin oy farkla kaldırılmış oldu.

1983 Genel SeçimiKASIM 1983

1983 seçimleri 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası ilk genel seçimdi. Yüzde 10 baraj sistemini getiren Yeni Seçim Kanunu yanında kurulacak partilerin yasalaşması için en az 30 kurucu üyenin Milli Güvenlik Konseyi'nce onaylanması gerekiyordu. Siyasi partiler 12 Eylül darbecilerine karşı beyan ve davranışlarda bulunamayacaklardı.

 

Askeri yönetimin başbakanı Bülent Ulusu'nun müsteşarlarından Necdep Calp'in kurduğu Halkçı Parti, Turgut Özal'ın kurduğu Anavatan Partisi (ANAP) ve emekli orgeneral Turgut Sunalp'ın kurduğu Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) seçimlere katılmak için Milli Güvenlik Konseyi onayını alabildi.

Bunun dışında kurulan partilerin kurucularını veto ederek seçime girmesini önleyen MGK, bağımsız adayların yanı sıra seçime giren üç partinin adayları arasında da pek çok kişiyi veto etti.

 

 

1982 Anayasa ReferandumuKASIM 1982

Referandum sözcüğü ile ilk kez 1961’de karşılaşan Türkiye, 80’li yıllarda üç kez sandığa gitti. Bunlardan ilki 1982 yılında gerçekleşti. Halk onayına sunulan bu anayasa da 61’de olduğu gibi bir darbenin ardından hazırlandı.

12 Eylül darbecileri, yeni anayasa hazırlanması görevini Danışma Meclisi’ne verdi. Askeri yönetimin belirlediği "Danışma Meclisi" tarafından hazırlanan anayasa, 7 Kasım 1982'de halkın oyuna sunuldu. Bu anayasa, yüzde 8,6 oranında "hayır" oyuna karşılık, yüzde 91,4 oranında "evet" oyu aldı. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e halk oylamasının sonuçlarını Milli Güvenlik Konseyi’ndeki odasında yapılan bir törenle sundu.

1977 Genel SeçimiHAZİRAN 1977

12 Mart Muhtırası ile 1971’de ikinci kez darbeye maruz kalınan Türkiye’de siyaset bir türlü güçlenemiyordu. 1975’te kurulan koalisyon hükümetlerinin istikrarı sağlayamaması sandığa gitme tarihinin de erkene alınmasına neden oldu.

1 Mayıs 1977’de yaşanan kanlı olaylar üzerine Türkiye erken seçime gitme kararı aldı. 5 Haziran 1977’de gerçekleştirilen seçimlerinde göz önünde iki parti vardı. Biri Bülent Ecevit adında genç bir ismi siyaset sahnesine “umudumuz” şeklinde sunan CHP, diğer yanda ise Milli Görüş siyasetinin kurucusu Necmettin Erbakan’ın partisi MSP yarış içerisindeydi.

1973 Genel SeçimiEKİM 1973

Türk demokrasisine adeta balyoz gibi inen 12 Mart Muhtırası’nın gölgesinde gerçekleşen 1973 seçimleri demokratikleşme açısından büyük bir öneme sahipti. Adalet Partisi seçimlere Demirel liderliğinde girerken CHP ise yeni lideri Ecevit’e umudunu bağladı.

Alparslan Türkeş liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Milli Görüş siyasetinin lideri Erbakan’ın kurduğu Milli Selamet Partisi ile 27 Mayıs darbesi ile kapatılan Demokratik Parti de siyaset sahnesindeydi.

CHP’de Bülent Ecevit sonrası yaşanan sıkıntı ve bölünmeler ile AP’nin kazanması beklenen seçimlerde büyük bir sürpriz yaşandı.
 

1969 Genel SeçimiEKİM 1969

1969 yılının Şubat ayında tarihe “Kanlı Pazar” diye geçen olay meydana gelmiş, 6. filoyu protesto etmek isteyen 76 gençlik grubu valilik izni ile Taksim'de toplanmıştı. Karşıt görüşlü gençler ise Beyazıt'ta gösteri yapıyordu. İki grup arasında çıkan çatışmada iki kişi hayatını kaybetmişti. Tezgahlanan sağcı ve solcu ayrımı şiddete dönüşmüştü.

Yaklaşan seçimler ile birlikte hapisten çıkan Celal Bayar ve diğer DP’lilerin siyasi haklarının geri verilmesi tartışması başlamıştı. Bayar'ın affına razı olan dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay radyodan yayınladığı mesajında ‘Anayasayı değiştirmeye gerek yok’ demişti. İsmet İnönü’nün anayasa değişikliği teklifine karşı Demirel’in seçime gitme teklifi ise kabul görmüştü.

1965 Genel SeçimiEKİM 1965

27 Mayıs darbesinden sonra yapılan 1961 seçimlerinde DP’nin yokluğunda birinci parti olan CHP’nin kurduğu koalisyonlar birer birer dağılınca halk, 1965 seçimlerinde yeniden tek parti iktidarını seçmişti. Kısa süre önce AP’nin başına geçen Süleyman Demirel ülkenin yeni Başbakanı ve siyasi figürü olurken, 1969 seçimlerinde ise Türk siyaseti bağımsız milletvekili Erbakan ile tanışıyordu.

1965 seçimlerinden önce, CHP’nin isteği üzerine seçim yasasında yapılan değişiklikle ‘milli bakiye’ sisteminin uygulanması ile küçük partilerin parlamentoda temsilinin önü açıldı. Türkiye tarihinde ilk kez sosyalist bir parti; Türkiye İşçi Partisi parlamentoya 14 milletvekili gönderebilmişti.

1961 Genel SeçimiEKİM 1961

Türkiye'de on yıllık Demokrat Parti iktidarını sona erdiren ve uzun yıllar askeri vesayetin siyaset üzerinde baskı kurmasına neden olan 27 Mayıs 1960 darbesine giden yol aynı zamanda 15 Ekim 1961 seçimlerini de etkileyen temel unsurdu. Sivil siyaseti ezip geçen bu darbe emir-komuta zinciri içinde yapılmadı. 37 yüzbaşı, binbaşı, yarbay, albay ve de General, Kara Kuvvetleri Komutanlığından izinli Orgeneral Cemal Gürsel ile 27 Mayıs 1960'da yönetimi ele geçirdi. Parlamentoyu feshettiler, Anayasayı askıya aldılar, iktidardaki Demokrat Parti'yi kapattılar, Cemal Gürsel cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanları, milletvekillerini, genelkurmay başkanını tutuklayan darbe yönetimi "Milli Birlik Komitesi" adıyla Türkiye’yi yönetmeye başladı.

15 Ekim 1961 seçimleri idamlardan bir ay sonra yapıldı. Seçimlere Cumhuriyet Halk Partisi, Millet Partisi’nin yerini alan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ile kapatılan Demokrat Parti'nin devamı oldukları iddiasında olan Yeni Türkiye Partisi ve Adalet Partisi katıldı.

1961 Anayasa ReferandumuTEMMUZ 1961

 

 

Türkçe karşılığı "halk oylaması" olan Fransızca kökenli "referandum" sözcüğü ilk kez, 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından gündeme geldi. Milli Birlik Komitesi tarafından hazırlanan 1961 Anayasası darbeden 13 ay 13 gün sonra 9 Temmuz 1961'de halk oylamasına sunuldu.

1961 Anayasası, yüzde 38,3 "hayır" oyuna karşılık, yüzde 61,7 "evet" oyuyla kabul edildi. Referandumda birçok vatandaş seçmen kütüklerinin eksik düzenlenmesi nedeniyle oy kullanamadı. Sandığa gitmeyenlerin oranı ise yüzde 19’du. Hayır oylarının yüksek olması CHP’yi memnun etmedi. Parti içerisindeki özellikle gençlerin yönetime karşı bayrak açma çalışmaları hızlandı.

 

1957 Genel SeçimiEKİM 1957

1950 ve 54 seçimlerinden büyük bir zaferle çıkan Demokrat Parti 1957'de oylarını düşürse de tek başına iktidar olmayı başarmıştı.

Türk siyasi hayatının en önemli figürlerinden birisi olan Demokrat Parti 1950 seçimlerinde “Yeter Söz Milletindir" diyerek yeni bir döneme imza atmıştı. Yüzde 58 oy alarak ikinci kez iktidar olan DP, Türkiye'ye yeni bir hareket katarak, tarımsal üretimi artırmış, hızlı büyüme ve gelir artışı sağlanmış, dış politikada aktif bir konuma gelinmişti. 1957 seçiminin önemli bir özelliği Türkiye'nin ilk erken seçimi olmasıdır.

1954 Genel SeçimiMAYIS 1954

CHP’nin ilk kez muhalefet partisi olarak katıldığı 1954 seçimlerinde vatandaşlar, 1946’dan beri hizmetlerini gördüğü partiler arasında tercih yapacaktı. Halk için milletvekillerine ulaşabilme, derdini anlatabilme, TBMM’ye girebilme adeta bir devrimdi.

DP 1954 seçimlerinde gücünü korumaya devam etti, Demokrat Parti, oyların yüzde 57,50'sini alarak 502 milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 35,29'luk oranla 31 milletvekili, Cumhuriyetçi Millet Partisi 5 milletvekili çıkardı. Üç bağımsızla birlikte toplam 537 milletvekili seçildi. Katılım oranı 0,7 puan düşerek yüzde 88,6 oldu.

Seçimlerin ardından Türkiye ağır bir travma yaşadı. Türkler ve Rumlar arasındaki ilişkilerin Kıbrıs sorunu ile gerildi.

1950 Genel SeçimiMAYIS 1950

Gerçek anlamdaki ilk seçim kampanyası olarak tek partili dönemden iktidarın değişerek çok partili sisteme geçilen 1950 seçimlerinde
radyo, gazete ve afişler kullanıldı. 1950 seçimlerinde çeyrek yüzyıla yakın bir süre ülkeyi tek başına yöneten CHP iktidarı kaybetti, Demokrat Parti’nin 10 yıllık dönemi başladı.

DP, kampanyada hem radyoyu hem de afişleri verimli bir şekilde kullandı. 14 Mayıs 1950 günü yapılan seçimlerde DP ezici bir çoğunlukla sandıktan çıktı. 27 yıldır ülkeyi yöneten CHP ise iktidardan düştü. Demokratlar 487 milletvekilliğinin 408’ni kazanmıştı. Seçim sloganında olduğu gibi artık ‘Söz Milletin’di.

1946 Genel SeçimiTEMMUZ 1946

Türkiye, çok partili demokrasiyi ilk olarak 1946 yılında tecrübe etti. 1923’te Cumhuriyetin ilanından sonra 1923-1927-1931-1935-1939-1943 tarihlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek partili yönetimi ile seçimler yapıldı. Türkiye Cumhuriyeti İkinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı sonuçlar ve kendi içsel şartlarının zorlaması ile 1946 yılında ilk defa çok partili seçime gitti. 1946 seçimleri hem Türkiye hem de CHP için bir şeylerin değişmeye başladığının apaçık bir göstergesiydi.