Okullar ne zaman açılacak? Sınavlar yüz yüze mi olacak? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan flaş açıklamalar...

Son dakika haberi: Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk katıldığı bir canlı yayında Kovid-19 tedbirleriyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Yüz yüze eğitimin nasıl olacağı ile ilgili bilgi veren Bakan Selçuk, "Ayrıntısı pazartesi Kabine'de konuşulacak. Ama genel fotoğraf şu: Her hafta Sağlık Bakanlığı son 7 günde 100 binde görülen vakayı açıklayacak. 4 basamakta ayrılmış olan risk gruplarının hangisinde hangi şehirlerin olduğu belirlenmiş olacak. O şehrin valisi ve İl Hıfzısıhha Kurulu o ilde okulun kapatılması veya açılmasıyla ilgili karar alabilecek. 'Yerinde Karar'dan kasıt bu, önümüzdeki haftadan itibaren süreç bu şekilde işleyecek." dedi...

Okullar ne zaman açılacak? Sınavlar yüz yüze mi olacak? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan flaş açıklamalar...
27 Şubat 2021 - 20:03 - Güncelleme: 27 Şubat 2021 - 21:38

Yüz yüze sınavlar olacak mı? Yazın telafi eğitimi yapılacak mı? Üniversiteler açılacak mı? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk açıkladı!

Giriş Tarihi: 27.02.2021 Güncelleme Tarihi: 27.02.2021 

 Bakanı  özel bir TV kanalında katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulundu. Yüz yüze eğitimle ilgili detayları değerlendiren Bakan Selçuk "Ayrıntısı pazartesi 'de konuşulacak. Ama genel fotoğraf şu: Her hafta  son 7 günde 100 binde görülen vakayı açıklayacak. 4 basamakta ayrılmış olan risk gruplarının hangisinde hangi şehirlerin olduğu belirlenmiş olacak. O şehrin valisi ve İl Hıfzısıhha Kurulu o ilde okulun kapatılması veya açılmasıyla ilgili karar alabilecek." ifadelerini kullandı. Yüz yüze sınavlara ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Selçuk "Sınavların yapılması için ortam müsait. Çok riskli şehirlerde sınav yapmayacağız. Konular zaten sınırlı" dedi.

Okullar ne zaman açılacak? Sınavlar yüz yüze mi olacak? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan flaş açıklamalar...

 Bakanı  katıldığı özel bir televizyon programında açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, yazın telafi eğitimi olup olmayacağıyla ilgili, 'Öğrencilerimizin tamamı yaz boyunca okulda olacaklar diye bir kararımız yok. Ama bunun biraz uzamasıyla ilgili çalışmalarımız var' dedi. Okulların nasıl açılacağı üzerine konuşan Bakan Selçuk, Pazartesi günü yapılacak 'de konunun masaya yatırılacağını söyledi.

TÜM DERSLER GÜNDE 3 KEZ TEKRAR EDİLEBİLİR

Bizim için önemli olan şey şuydu dünyanın zor zamanında başka ülkeler neler yapıyor, eğitimle ilgili önlemler bakımından ve biz neler yapıyoruz. Uluslararası düzeyde bir takip sürecine girdik. 128 bin öğretmenimiz bilişim sertifikaları aldılar.

İnternet erişimi anlamında söylüyorum ilk hafta biz söyledik. Burada katmanlar var. Bir öğrenci için 'de ihtiyaç duyduğu tüm dersler günde 3 kez tekrar edilecek şekilde var. Erişimin birinci kanalı. İkinci boyutu şu ben  sınavına gireceğim bunlara özel kanallar var. Diyelim ki 'ye gireceğim benim bir şekilde bilemediğim bir soru var. Bunun için özel hattımız var. EBA destek merkezi var. İngiltere TV yayını mesela geçen ay BBC günde 3 saat televizyon yayınına başladı.

"Ayrıntısı pazartesi 'de konuşulacak. Ama genel fotoğraf şu: Her hafta  son 7 günde 100 binde görülen vakayı açıklayacak. 4 basamakta ayrılmış olan risk gruplarının hangisinde hangi şehirlerin olduğu belirlenmiş olacak. O şehrin valisi ve İl Hıfzısıhha Kurulu o ilde okulun kapatılması veya açılmasıyla ilgili karar alabilecek. " ifadelerini kullandı.

SON DAKİKA HABERİ: Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan önemli açıklamalar! Okullar ne zaman açılacak? Yeni kararlar alınacak mı?

Bakan Selçuk, çekimleri İstanbul Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Cumhuriyet Eğitim Müzesi'nde yapılan ve CNN Türk Televizyonu'nda yayınlanan 5N1K Programı'na katılarak eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yüz yüze eğitime geçişle ilgili yeni dönemde kararların nasıl alınacağına ilişkin soru üzerine Selçuk, yerinde karar verme sürecine ilişkin detayları paylaştı.

Salgının başlangıcında dağınıklığa yol açabilecek karar yerine önce merkezi kararların alındığına işaret eden Selçuk, "Önümüzdeki süreç, yerinde kararın artık yaygınlaşma dönemine geldi. Önce il bazında bakılacak, ilçe bazında valiler, il hıfzıssıhha kurulu marifetiyle karar verecek." dedi.

İllerde yüz yüze eğitimle ilgili kararların nasıl verileceğine ilişkin detaylar veren Bakan Selçuk, ayrıntıların pazartesi günü Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde görüşüleceğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Genel fotoğraf şu: Her hafta Sağlık Bakanlığı, şehir bazında son 7 günde 100 binde görülen vaka sayısını açıklayacak ve düşükten çok yükseğe kadar 4 basamakta ayrılmış olan risk gruplarının hangisinde hangi şehirlerin bulunduğu belirlenmiş olacak ve buna göre o şehrin valisi ve il hıfzıssıhha kurulu o şehirde okulları açmak ya da kapatmak üzerine bir karar alabilecek. Bir kar tatili olduğunda merkezi bir karar alıyor muyuz? Almıyoruz bakanlık olarak. O ilin valisi karar alıyor ve ilan ediyor. Burada da yerinde karardan kasıt bu. Önümüzdeki haftadan itibaren süreç bu şekilde işleyecek."

"YAZ TATİLİYLE İLGİLİ BİR KARAR ALINMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Salgın döneminde "büyük bir kayıp kuşak endişesinin" bulunup bulunmadığının sorulması üzerine bu yönde bir endişesinin bulunmadığını, Bakanlık olarak EBA, TRT EBA televizyonları, canlı dersler, dijital ve basılı materyallerle öğrencilerin eğitimlerini desteklerini anlatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama yaz tatiliyle ilgili bir karar alınması gerektiğini düşünüyorum. Bunu, bugünlerde ölçme değerlendirme uzmanlarıyla eğitim bilimcilerle tartışıyoruz. Yaz aylarında kitlesel olarak herkes için değil ama özellikle kritik gruplar için matematik kampları, bilim kampları, küçük çocuklara özgü oyun kampları, okullardaki faaliyetler, atölyeler bütün bunları devam etmesi gerekiyor ki ettireceğiz. Tatille ilgili mevcut dönemde karnenin tarihi ile ilgili bir değişiklik olabilir, netleşmemekle beraber. Ama bu şu demek değil; 'öğrencilerimizin tamamı yaz boyunca okullarında olacaklar' böyle bir kararımız yok ama bunun biraz uzamasıyla ilgili doğrudan ya da dolaylı ya da grup grup çalışmalar vasıtasıyla, uzamasıyla ilgili çalışmalarımız var."

Koronavirüs aşısının öğretmenlere yönelik uygulanma planlamasına ilişkin Selçuk, "Sağlık Bakanlığı aşının Türkiye'ye geliş planlamasına göre öğretmenlerimizin aşı planlamasını yapıyoruz. Resmi ve özel okullardaki 1 milyon 259 bin öğretmen ve diğer çalışanımızın açılan sınıflardan başlamak üzere aşı tedariğine göre planlama yapılıyor." bilgisini verdi.

"YÜZ YÜZE SINAVLARIN YAPILMASI İÇİN ORTAM MÜSAİT"
Liselerde yüz yüze sınavlarla ilgili bir soru üzerine Selçuk, bu konuda kararın net olduğunu ifade etti.

PANDEMİ SONRASI NE OLACAK?

Değişimin en zor, en muhafazakar olduğu alanlardan birisi eğitim. Bu muhafazakarlığın salgın sürecinin getirdiği zorlamalarla geleceğin tasarlanmasını yeniden düşünmeyi gerektiriyor ve ben bu anlamda da bazı derslerin yine uzaktan olması gerektiği konusunda bir açılım olacağını düşünüyorum. Uzaktan eğitimi istisnai bir durum olarak değil, değişen eğitimin bir parçası olacağını düşünüyorum. Öğrencilerin, velilerin okulla etkileşimi değişecek. Okul aile birliklerinin hiç olmadığı kadar daha iyi hale geleceğini düşünüyorum.

İL BAZINDA BAKILACAK

Benim bu konuya bakışım şöyle: Biz okullardan sorumluyuz. Benim önüme tablo geliyor günlük olarak. Bu tablolar çerçevesinde ben dünyada hangi okulların açık olduğunu hangisinde kapalı olduğunu biliyorum. Bütün bunları izlerken bizim risk tablomuzda risk değerlendirme çıtamız diğer ülkelere göre daha düşük. Riske girme ihtimalimiz şu seviyeye geldiğinde kapatırız diyoruz. Bizim kapatmamız lazım diyorum. Bir taraftan dikkat ederseniz hiç açmayın ya da hiç kapatmayan tartışması var Türkiye'de. Ben Türkiye'ye bakarak karar vermeliyim. Virüsün ya da küresel salgının ne getirdiği ne götüreceği başlangıçta belli değildi. Bütün ülkeler hazırlıksız yakalandı. Baştan daha merkezi kararlar alındı. Dördüncü senaryo yerinde karar senaryosuydu. Hangi ilacın verileceği bile tartışma konusuydu o aylarda. Bu kadar karmaşanın olduğu bir yerde başlangıçta dağınıklığa yol açabilecek bir karar yerine öncelikle merkezi... Daha önce de köy okullarını açtık sadece, meslek okullarının uygulama derslerini açtık sadece. Önümüzdeki süreçte yerinde kararın yaygınlaşma dönemine geldi. Önce il bazında bakılacak, ilçe bazında sayın valiler karar verecek.

YAZ TATİLİ NASIL OLACAK?
Yaz tatiliyle ilgili bir karar alınması gerektiğini düşünüyorum. Yaz aylarında kitlesel olarak herkes için değil ama özellikle kritik gruplar için matematik, bilim, oyun kampları, atölyeler, bütün bunların devam etmesi gerekiyor. Tatille ilgili mevcut dönemde karnenin tarihiyle ilgili bir değişiklik olabilir netleşmemekle beraber. Öğrencilerimizin tamamı yaz boyunca okulda olacaklar diye bir kararımız yok. Ama bunun biraz uzamasıyla ilgili çalışmalarımız var.

Öğrencilerimizin tamamı yaz boyunca okulda olacaklar diye bir kararımız yok. Ama bunun biraz uzamasıyla ilgili çalışmalarımız var.

AŞILAMA TAKVİMİ NASIL OLACAK?

Köy okulları meselesi ilkokullar gündeme geldiğinde açılan sınıfların öğretmenlerinden başlamak üzere bir öncelik olsun diye bir karar çıktı kabineden. Aşının Türkiye'ye geliş planlamasına göre öğretmenlerimizin aşı planlamasını yapıyor. Öğretmen ve diğer çalışanlar özel okullar dahil açılan sınıflardan başlamak üzere  bunun planlamasını yapıyor.

PSİKOLOJİK DANIŞMANLAR İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Dünyadaki ilk 24 saat hizmette olan psikososyal destek merkezini açtık ve kamuda ilk kez sanal robotları hizmete soktuk. 24 saat rehberlik araştırma merkezlerinde görevli olan arkadaşlarımız velilerimizin her türlü sorusuna telefonda cevap veriyorlar. Biz okulu geçen eylülden beri açtığımızda ilk olarak temassız oyun oynuyoruz. Her yaş grubu için ayrı uyum programımız var. 1. gün matematik, fizik demiyoruz. Oyun temelli ve uyumu kolaylaştırabilecek, okulu tekrar hissettirecek birtakım etkinlikler yapıyoruz.

ÖĞRETMEN ATAMALARI
Bizim çabamız daha çok öğretmen alınması yönünde. Kamu maliyet politikasının da bir genel çerçevesi ve toplam kadro sayısı var. Bizim için önemli olan bu pastadaki en büyük payı almak. Şimdi de bir 20 bin atama ilan ettik, çabalarımız devam edecek. Dünyanın her yerinde farklı alanlarda mezunlar var. Milli Eğitim'in ihtiyacı tamamen karşılansa bile dışarıda birkaç yüz bin öğretmen adayı kalacak. Bizim yapmamız gereken şey, mevcut durumdaki açığımızı daha yüksek atamalar yaparak kapatmaya çalışmak. Yaklaşık 40 bin mezun var ortalama. Kamu politikaları çerçevesinde fakülteden her mezun olan istihdam edilir mi diye dünyanın her yerinde bir tartışma var.

ÜNİVERSİTELER AÇILACAK MI?

Bize bağlı olmadığı için karar vermiyoruz ama bildiğim kadarıyla Sağlık Bakanlığı'nın tavsiyesi uygulamalı derslerle açılması yönünde.

YÜZ YÜZE SINAVLAR NASIL YAPILACAK?

Sınav sadece liselerle ilgili söz konusu. Yeniden düşünür müsünüz şeklinde bir öneri olarak görüyoruz biz bu tartışmaları. Ama bizim eğitim bilimleriyle ilgili bir akademik kurulumuz var. Sonuçta bir karara varıyoruz. İlkokul ve ortaokulda sınavın olmaması yönünde ortak bir karar çıktı. Neden lisede olması gerekiyor da ilkokulda olmaması gerekiyor? Çünkü ilkokulun daha farklıdır, ilkokullarda karne notu vermiyoruz. Ama lisenin akademik hedefleri daha yüksek. Bizim destekleme yetiştirme kurslarımız ağustostan beri açık.

Çocuklarımızın geleceğe dönük yapmaları gereken ödevler var. Eylülden 1 Kasım'a kadar olan döneme kadar bir karne notu vermek istiyoruz. Okullar kapanmadan önce %40'ı da sınava girdi. Şu ilde risk yüksek olduğu için okullar açılmayacak dendiğinde sınavlar zaten olmayacak. Sınavların yapılması için ortam müsait. Çok riskli şehirlerde sınav yapmayacağız. Konular zaten sınırlı. Eğer sınav varsa çocuklar hiç bırakmıyor, takip ediyor. Ama hiç sınav yok derseniz bu sefer düşüyor.

OKULLAR NASIL AÇILACAK?

Ayrıntısı pazartesi Kabine'de konuşulacak. Ama genel fotoğraf şu: Her hafta Sağlık Bakanlığı son 7 günde 100 binde görülen vakayı açıklayacak. 4 basamakta ayrılmış olan risk gruplarının hangisinde hangi şehirlerin olduğu belirlenmiş olacak. O şehrin valisi ve İl Hıfzısıhha Kurulu o ilde okulun kapatılması veya açılmasıyla ilgili karar alabilecek. 'Yerinde Karar'dan kasıt bu, önümüzdeki haftadan itibaren süreç bu şekilde işleyecek.

YÜZ YÜZE SINAV OLACAK MI?
Sınav sadece liselerle ilgili söz konusu. Yeniden düşünür müsünüz şeklinde bir öneri olarak görüyoruz biz bu tartışmaları. Ama bizim eğitim bilimleriyle ilgili bir akademik kurulumuz var. Sonuçta bir karara varıyoruz. İlkokul ve ortaokulda sınavın olmaması yönünde ortak bir karar çıktı. Neden lisede olması gerekiyor da ilkokulda olmaması gerekiyor? Çünkü ilkokulun daha farklıdır, ilkokullarda karne notu vermiyoruz. Ama lisenin akademik hedefleri daha yüksek. Bizim destekleme yetiştirme kurslarımız ağustostan beri açık. Çocuklarımızın geleceğe dönük yapmaları gereken ödevler var.


 Eylülden 1 Kasım'a kadar olan döneme kadar bir karne notu vermek istiyoruz. Okullar kapanmadan önce %40'ı da sınava girdi. Şu ilde risk yüksek olduğu için okullar açılmayacak dendiğinde sınavlar zaten olmayacak. Sınavların yapılması için ortam müsait. Çok riskli şehirlerde sınav yapmayacağız. Konular zaten sınırlı. Eğer sınav varsa çocuklar hiç bırakmıyor, takip ediyor. Ama hiç sınav yok derseniz bu sefer düşüyor. Eğer sınav varsa çocuklar hiç bırakmıyor, takip ediyor. Ama hiç sınav yok derseniz bu sefer düşüyor. Çocukların en az yarısı 'Lütfen sınav olsun, bizim çalışmamızın karşılığı olsun' diye ısrar ediyorlar.

OKULLARIN AÇILMASI
Ayrıntısı pazartesi Kabine'de konuşulacak. Ama genel fotoğraf şu: Her hafta Sağlık Bakanlığı son 7 günde 100 binde görülen vakayı açıklayacak. 4 basamakta ayrılmış olan risk gruplarının hangisinde hangi şehirlerin olduğu belirlenmiş olacak. O şehrin valisi ve İl Hıfzısıhha Kurulu o ilde okulun kapatılması veya açılmasıyla ilgili karar alabilecek. 'Yerinde Karar'dan kasıt bu, önümüzdeki haftadan itibaren süreç bu şekilde işleyecek.

AŞILAMADA ÖĞRETMENLER BİRAZ DAHA ÖNE ALINDI MI?
Köy okulları, ilkokullar gündeme geldiğinde, açılan sınıfların öğretmenlerinden başlanması yönünde bir karar çıktı. Tedarik planlamasına göre öğretmenlerin de aşı planlaması yapılıyor. Özel okullar, resmi okullar ve çalışanlar dahil olmak üzere, açılan sınıflardan başlamak üzere Sağlık Bakanlığı planlamayı yapıyor.

Flaş yüz yüze eğitim açıklamasıFLAŞ YÜZ YÜZE EĞİTİM AÇIKLAMASI


  önünde annelerin nöbeti 505 gündür devam ediyor!  iftiralara başladı

Giriş Tarihi: 19.1.2021  11:46 Son Güncelleme: 19.1.2021  11:56

'da  binası önünde evlatları  tarafından dağa kaçırılan ailelerin nöbeti 505. gününde devam ediyor. 2016'dan bugüne 874 örgüt mensubu ikna yoluyla teslim olurken Diyarbakır  İl Başkanlığı binası önündeki 22 aile de çocuklarına kavuştu. Terör örgütü PKK ise nöbet tutan ailelere igtira atıyor. Son olarak polisin  isimli bir kadına HDP binası önünde oturması için 10 bin lira verildiği yalanına başvuruldu. Güvenlik güçleri ise  kod adlı  ve  kod adlı 'in ailesinin de desteğini alarak teslim olmasını sağlamak için baba ile bir kez görüşme gerçekleştirdi. Baba 'in örgüt sempatizanı olduğunun anlaşılması üzerine bu görüşme uzatılmayarak sonlandırıldı.

PKK ve HDP'den evlat nöbetine iftiraJandarma ve emniyet ikna birimlerinin 12 bin aile ile görüşmesi ve Diyarbakır'da devam eden evlat nöbetinin katkısıyla 2016'dan bugüne kadar 874 örgüt mensubu sadece ikna yoluyla teslim oldu. Bu ikna çalışmaları sayesinde evlat nöbetindeki 22 aile de çocuklarına kavuştu. Örgüt içerisinde televizyonun dahi izlenilmesini yasaklayan PKK'nın sözde yöneticileri, örgüt yayın organlarıyla nöbetteki ailelere iftiraya başladı.

505 GÜNDÜR NÖBET DEVAM EDİYOR
Terör örgütü tarafından zorla kaçırılan çocukların geri dönmesini sağlamak için HDP Diyarbakır İl binası önünde 505 gündür yağmur, çamur demeden devam eden ve her geçen gün yeni bir ailenin katıldığı evlat nöbeti, terör örgütü ve örgütün yayın organlarını rahatsız etmeyi sürdürüyor.

Sık sık evlat nöbetinin bitmesi gerektiğini söyleyen ve evlat nöbeti nedeniyle örgütte televizyon izlemeyi dahi yasaklayan PKK'lı sözde yöneticiler, terör örgütünün yayın organlarını devreye soktu. Evlat nöbeti ile ilgili yalan haberler servis eden PKK, 505 gündür devam eden nöbete gölge düşürmeye çalışıyor.

BABASI ÖRGÜT SEMPATİZANI ÇIKTI
Son olarak terör örgütüne bağlı bir yayın organı "Polis, HDP Diyarbakır il Binası önünde oturması için Hanım Sever adlı kişiye 10 bin TL para teklif etti" yönünde evlat nöbetindeki aileleri de zan altına alan çirkin bir iftira ortaya attı. Edinilen bilgilere göre, güvenlik güçlerince terör örgütünde bulunan Amara Viyan kod adlı Rojda Sever ve Amara Beritan kod adlı Rozerin Sever'in ailesinin de desteğini alarak teslim olmasını sağlamak için baba ile bir kez görüşme gerçekleştirdi.

Baba İsmail Sever'in örgüt sempatizanı olduğunun anlaşılması üzerine bu görüşme uzatılmayarak sonlandırıldı. Ayrıca söz konusu haberin aksine güvenlik güçlerinin baba dışında anne Hanım Sever ile hiç görüşmediği belirlendi.

RAHATSIZLIĞIN NEDENİ İKNA YOLUYLA TESLİMLERİN ARTMASI
Terör örgütünden son yılların en yüksek kaçışların yaşanmasıyla PKK'lı sözde yöneticiler güvenlik güçlerinin ailelerle görüşmesinden ve evlat nöbetinden rahatsızlığını artırdı. Jandarma ve emniyet ikna birimlerinin 12 bin aile ile görüşmesi ve Diyarbakır'da devam eden evlat nöbetinin katkısıyla 2016'dan bugüne kadar 874 örgüt mensubu sadece ikna yoluyla teslim oldu. Bu ikna çalışmaları ile evlat nöbetindeki 22 aile de çocuklarına kavuştu.

PKK ve HDP'den evlat nöbetine iftira

'nin terör örgütü  saflarına katmak için kaçırdığı çocukların aileleri 505 gündür evlat nöbetine devam ediyor. HDP yandaşı yayın organları Kandil'in emriyle evlat nöbetine gölge düşürmek için yalan haber yapmaya başladı.

PKK ve HDP'den evlat nöbetine iftira

Terör örgütü tarafından zorla kaçırılan çocukların geri dönmesini sağlamak için  Diyarbakır İl binası önünde 505 gündür yağmur, çamur demeden devam eden ve her geçen gün yeni bir ailenin katıldığı , terör örgütü ve örgüte müzahir yayın organlarını rahatsız etmeyi sürdürüyor.

Sık sık evlat nöbetinin bitmesi gerektiğini söyleyen ve evlat nöbeti nedeniyle örgütte televizyon izlemeyi dahi yasaklayan 'lı sözde yöneticiler, terör örgütüne müzahir yayın organlarını devreye soktu. Terör örgütüne müzahir yayın organları evlat nöbeti ile ilgili yalan haberler servis ederek, 505 gündür devam eden nöbete gölge düşürmeye çalışıyor.

EVLAT NÖBETİNE ÇİRKİN İFTİRA

Alınan bilgiye göre, son olarak terör örgütüne müzahir bir yayın organı "polis, HDP Diyarbakır il Binası önünde oturması için Hanım Sever adlı kişiye 10 bin TL para teklif etti" yönünde evlat nöbetindeki aileleri de zan altına alan çirkin bir iftira ortaya attı.

ANNE İLE DEĞİL BABA İLE GÖRÜŞÜLDÜ

Güvenlik güçlerince terör örgütünde bulunan Amara Viyan kod adlı Rojda Sever ve Amara Beritan kod adlı Rozerin Sever'in ailesinin de desteğini alarak teslim olmasını sağlamak için baba ile bir kez görüşme gerçekleştirdi. Baba İsmail Sever'in örgüt sempatizanı olduğunun anlaşılması üzerine bu görüşme uzatılmadı ve hemen sonlandırıldı. Ayrıca söz konusu haberin aksine güvenlik güçlerinin baba dışında anne Hanım Sever ile hiç görüşmediği ortaya çıktı.

RAHATSIZLIĞIN NEDENİ TESLİM OLMALARIN ARTMASI

Terör örgütünün, güvenlik güçlerinin ailelerle görüşmesinden ve evlat nöbetinden rahatsızlığının nedeni, örgütten son yılların en yüksek kaçışların yaşanıyor olması.

Jandarma ve emniyet ikna birimlerinin 12 bin aile ile görüşmesi ve Diyarbakır'da devam eden evlat nöbetinin katkısıyla 2016'dan bugüne kadar 874 örgüt mensubu sadece ikna yoluyla teslim oldu. Bu ikna çalışmaları ile evlat nöbetindeki 22 aile de çocuklarına kavuştu

Son dakika: Evlat nöbetleri PKK'yı çıldırttı! PKK sözde yönetimi iftiralara başladı

Jandarma ve emniyet ikna birimlerinin 12 bin aile ile görüşmesi ve ’da devam eden evlat nöbetinin katkısıyla 2016’dan bugüne kadar 874 örgüt mensubu sadece ikna yoluyla teslim oldu. Bu ikna çalışmaları sayesinde evlat nöbetindeki 22 aile de çocuklarına kavuştu. Örgüt içerisinde televizyonun dahi izlenilmesini yasaklayan PKK'nın sözde yöneticileri, örgüt yayın organlarıyla nöbetteki ailelere iftiraya başladı.

Son dakika: Evlat nöbetleri PKK'yı çıldırttı! PKK sözde yönetimi iftiralara başladı

Jandarma ve emniyet ikna birimlerinin 12 bin aile ile görüşmesi ve Diyarbakır'da devam eden evlat nöbetinin katkısıyla 2016'dan bugüne kadar 874 örgüt mensubu sadece ikna yoluyla teslim oldu. Bu ikna çalışmaları sayesinde evlat nöbetindeki 22 aile de çocuklarına kavuştu. Örgüt içerisinde televizyonun dahi izlenilmesini yasaklayan PKK'nın sözde yöneticileri, örgüt yayın organlarıyla nöbetteki ailelere iftiraya başladı.

Terör örgütü tarafından zorla kaçırılan çocukların geri dönmesini sağlamak için HDP Diyarbakır İl binası önünde 505 gündür yağmur, çamur demeden devam eden ve her geçen gün yeni bir ailenin katıldığı evlat nöbeti, terör örgütü ve örgütün yayın organlarını rahatsız etmeyi sürdürüyor. Sık sık evlat nöbetinin bitmesi gerektiğini söyleyen ve evlat nöbeti nedeniyle örgütte televizyon izlemeyi dahi yasaklayan PKK'lı sözde yöneticiler, terör örgütünün yayın organlarını devreye soktu. Evlat nöbeti ile ilgili yalan haberler servis eden PKK, 505 gündür devam eden nöbete gölge düşürmeye çalışıyor.

BABASI ÖRGÜT SEMPATİZANI ÇIKTI

Son olarak terör örgütüne bağlı bir yayın organı "polis, HDP Diyarbakır il Binası önünde oturması için Hanım Sever adlı kişiye 10 bin TL para teklif etti" yönünde evlat nöbetindeki aileleri de zan altına alan çirkin bir iftira ortaya attı. Edinilen bilgilere göre, güvenlik güçlerince terör örgütünde bulunan Amara Viyan kod adlı Rojda Sever ve Amara Beritan kod adlı Rozerin Sever'in ailesinin de desteğini alarak teslim olmasını sağlamak için baba ile bir kez görüşme gerçekleştirdi. Baba İsmail Sever'in örgüt sempatizanı olduğunun anlaşılması üzerine bu görüşme uzatılmayarak sonlandırıldı. Ayrıca söz konusu haberin aksine güvenlik güçlerinin baba dışında anne Hanım Sever ile hiç görüşmediği belirlendi.

RAHATSIZLIĞIN NEDENİ İKNA TESLİMLERİN ARTMASI

Terör örgütünden son yılların en yüksek kaçışların yaşanmasıyla PKK'lı sözde yöneticiler güvenlik güçlerinin ailelerle görüşmesinden ve evlat nöbetinden rahatsızlığını artırdı. Jandarma ve emniyet ikna birimlerinin 12 bin aile ile görüşmesi ve Diyarbakır'da devam eden evlat nöbetinin katkısıyla 2016'dan bugüne kadar 874 örgüt mensubu sadece ikna yoluyla teslim oldu. Bu ikna çalışmaları ile evlat nöbetindeki 22 aile de çocuklarına kavuştu.

Evlat nöbetindeki acılı anneden CHP'nin ortaklarını ifşa eden sözler: HDP il binası olmadan hiçbir çocuk dağa gidemez

HDP'nin sözcülüğünü yaptığı eli kanlı PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 184 ailenin HDP il binası önündeki oturma eylemi, 493'üncü günde de devam ediyor. 2018 yılında 18 yaşındayken HDP aracılığıyla PKK'lı teröristlere götürüldüğünü söylediği tek oğlu Mustafa için oturma eylemi yapan Ayşegül Biçer, "Diyarbakır HDP il binası olmadan hiçbir çocuk dağa gidemez. Aracı olmadan, PKK dağdan inip, şehirden çocuk götürmez. Biz hakkımız olan evlatlarımızı koparıp almadan bu mücadeleyi bitirmeyeceğiz" açıklamasında bulundu.

HDP olmadan hiçbir çocuk dağa gidemez

Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos'ta ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'de HDP binası önünde oturma eylemine başladı.

EVLADINA KAVUŞAN AİLE SAYISI 20 OLDU
Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik'in oğlu Veysi, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar, Sait Açar'ın oğlu Haşim, Cemal Ertaş'ın oğlu Ramazan, Sever Fidan'ın oğlu Tayfur Fidan, Gülşen Çetin'in oğlu Erdal Çetin, Fahrettin- Meryem Akkuş çiftinin oğulları Erkan, Fattah-Perihan Kaya çiftinin oğlu Cuma ile en son Safiye-Mehmet Emin Coşkun çiftinin oğlu İbrahim Coşkun, Mehmet-Keziban Yalçın çiftinin kızları Yasmin'in de teslim olmasıyla evlatlarına kavuşan aile sayısı 20 oldu.



'ARACI OLMADAN, PKK ŞEHİRDEN ÇOCUK GÖTÜREMEZ'
2018 yılında HDP aracılığıyla PKK'lı teröristlere götürüldüğünü iddia ettiği tek oğlu Mustafa için oturma eylemi yapan Ayşegül Biçer, şunları söyledi:

"2018'de oğlumu terörün pençesine kaptırdım. 3 Eylül 2019'dan bu yana da HDP il binası önünde mücadele vermekteyiz. Kararlıyız sonuna kadar. Hakkımız olan evlatlarımızı onlardan koparıp almadan buradan gitmeyeceğiz. Bize soruyorlar, 'Niye diğer siyasi partilerin kapısına gidip oturmuyorsunuz' diye. Biz evladımızı kaybettiğimiz yerde arıyoruz. Kaybettiğimiz yerde de bulacağımıza inanıyoruz. Çünkü Kandil burası ve PKK içeride. Kandil'e gerek yok.

Diyarbakır HDP il binası olmadan hiçbir çocuk dağa gidemez. Aracı olmadan, PKK dağdan inip şehirden çocuk götürmez. Biz hakkımız olan evlatlarımızı koparıp almadan bu mücadeleyi bitirmeyeceğiz. Tehditlerine hiç boyun eğmiyoruz, korkmuyoruz, buradayız. Biz sizin kapınıza oturduk, bir gün çıkıp bir açıklama yapmadınız. Çünkü suçlu olduğunuzu biliyordunuz. Kararlıyız. Hakkımız olanı almadan bu davayı bitirmeyeceğiz."

Son dakika:   il binası önünde gerginlik! Acılı aileler böyle haykırdı: Kahrolsun HDP!

’da çocukları  tarafından kaçırılan acılı aileler  il binası önünde nöbetlerine devam ederken partililerin binaya girmeye başlamasıyla çadırdan çıkarak 'Kahrolsun HDP' sloganları attı. Bu sırada partililerle aileler arasında gerginlik çıktı.

Diyarbakır'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelerle, HDP'liler arasında gerginlik yaşandı.

Diyarbakır'da çocuklarının terör örgütü PKK'ya, HDP aracılığıyla kaçırıldığını iddia eden 178 ailenin HDP il binası önünde eylemi 472'nci güne girdi.

HDP il binasında Kayapınar ilçe kongresinin yapılacağı bilgisi üzerine polis, sabah saatlerinden itibaren geniş güvenlik önlemi aldı.

Oturma eylemindeki ailelerin bulunduğu çadır ile HDP il binası girişi arasına demir bariyerler yerleştirildi.

Partililerin binaya girmeye başlamasıyla aileler, çadırdan çıkarak 'Kahrolsun HDP' sloganları attı. Bu sırada partililerle aileler arasında gerginlik çıktı.

İl binasına girmek isteyen aileleri polis engellerken, yaşanan gerginlik devam ediyor.

'lilerden evlat nöbeti tutan ailelere alçak hakaret!

Çocukları terör örgütü  tarafından dağa kaçırıldığı gerekçesi ile   İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan aileler ile HDP’liler arasında gerginlik yaşandı. Evlat nöbetindeki babaya HDP’lilerden birinin ’hoşt’ demesi gerginliğin fitilini ateşlerken,  gerginlik son buldu.

Çocuklarının terör örgütü  mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla   il binası önünde 3 Eylül 2019'dan beri oturma eylemi yapan ailelerin evlat nöbeti kısıtlamanın sona erdiği 10.00'dan sonra kaldığı yerden devam ederken, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığı iddia edilen 9 yaşındaki Hamza Adıyaman'ın posterini HDP il binasına asmaya çalışan aileler ile HDP'liler arasında gerginlik yaşandı.

POLİSLER AİLELERİN ELİNDEN ZOR ALDI
Gerginlik sırasından bir partilinin evlat nöbeti tutan Celil Begdaş'a 'hoşt' demesi gerginliğin fitilini ateşlerken polis ekipleri HDP il binasının kapısına etten duvar örerek aileler ile HDP'lilerin karşı karşıya gelmesini önledi. Yaşanan gerginlik,  son buldu.

AYNISINI DAHA ÖNCE DE YAPMIŞLARDI
Bu olay HDP'lilerin ilk vukuatı değil. Geçtiğimiz hafta da Diyarbakır HDP il binası önünde oturma eyleminde olan ailelerin yüzüne tükürdüğü iddiası ortalığı karıştırmıştı. Aileler 'Kahrolsun HDP' sloganı atarak yaşananlara tepki göstermiş, gerginlik, polis ekiplerinin araya girmesiyle son bulmuştu.

Evlat nöbetindeki acılı anneden CHP'nin ortaklarını ifşa eden sözler: HDP il binası olmadan hiçbir çocuk dağa gidemez

Son dakika: Diyarbakır HDP il binası önünde gerginlik! Acılı aileler böyle haykırdı: Kahrolsun HDP!

HDP'lilerden evlat nöbeti tutan ailelere alçak hakaret!

Jandarma ve emniyet ikna birimlerinin 12 bin aile ile görüşmesi ve Diyarbakır'da devam eden evlat nöbetinin katkısıyla 2016'dan bugüne kadar 874 örgüt mensubu sadece ikna yoluyla teslim oldu. Bu ikna çalışmaları ile evlat nöbetindeki 22 aile de çocuklarına kavuştu..


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları