Seçimler öncesi algı operasyonlarına yenisi eklendi: Alman dergiden Başkan Erdoğan'a küstah saldırı!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'deki seçim tarihini duyurmasının ardından Batı medyası Türkiye karşıtı kampanyalarına hız verdi. Başkan Erdoğan'ı ve Türkiye politikalarını karalamaya çalışan birçok analiz art arda dolaşıma sokulurken, bu kez Alman basınında benzer bir girişim görüldü. Alman Stern dergisi Başkan Erdoğan'a dair hadsiz ifadelerin kullanıldığı bir analizi, saldırgan bir kapak görseliyle birlikte okuyucularına servis etti.

Batı medyasında neden "Erdoğan karşıtı" seçim manşetleri neden atılıyor? Türkiye haberleri nasıl hazırlanıyor?

Giriş Tarihi: 26.01.2023  11:13 Güncelleme Tarihi: 26.01.2023  12:13

Seçimler öncesi algı operasyonlarına yenisi eklendi: Alman dergiden Başkan Erdoğan’a küstah saldırı!

ÖZEL HABERA Haber

ABD medyası bir kez daha "tehdit dili" kullanarak Türkiye karşıtı bir kampanya yürüttü. ABD merkezli Bloombergİsveç'in NATO üyeliği konusunda; 'Türkiye'ye baskı uygulanması' gerektiğini yazdı. Haberde, "Gerekirse Türkiye'ye yaptırımlar da uygulanmalı" ifadelerine yer verildi. The Economist ve Bloomberg'in ardından Alman Stern dergisi de Türkiye'de gerçekleşecek seçimle ilgili hazırladığı analizde skandal ifadeler kullandı. Başkan Erdoğan'ı hedef alan dergi 'Kundakçı Erdoğan' kapağı ile çıktı. Alman kökenli gazeteci Klaus Jürgens, ABD ve Batı medyasının yalan haberlerine hız verdiği bu dönemde muhabirlerin her gün 'Türkiye'ye karşı nasıl yalan haber yapabilirim' diyerek çalıştığını söyledi. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar değerlendirdi.

Seçimler öncesi algı operasyonlarına yenisi eklendi: Alman dergiden Başkan Erdoğan’a küstah saldırı!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'deki seçim tarihini duyurmasının ardından Batı medyası Türkiye karşıtı kampanyalarına hız verdi. Başkan Erdoğan'ı ve Türkiye politikalarını karalamaya çalışan birçok analiz art arda dolaşıma sokulurken, bu kez Alman basınında benzer bir girişim görüldü. Alman Stern dergisi Başkan Erdoğan'a dair hadsiz ifadelerin kullanıldığı bir analizi, saldırgan bir kapak görseliyle birlikte okuyucularına servis etti.

Türkiye'de yaklaşan seçimler öncesi yabancı lobilerden bayatlayan "anti-seçim" kampanyaları gelmeye devam ediyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı, yaptığı açıklamada seçimler için 14 Mayıs'ı işaret etmesinin ardından yabancı basında saldırgan kapak ve manşetlere bir yenisi daha eklendi.

BATI'NIN MANŞET SİLAHI! NE PLANLIYORLAR?

İngiliz The Economist dergisinin ardından şimdi de Alman Stern dergisi tepki çeken bir kapak ile okurlarının karşısına çıktı. Alman dergi Türkiye'de gerçekleşecek seçimle ilgili hazırladığı analizde skandal ifadeler kullandı. 'Kundakçı Erdoğan' kapağı ile okurlarının karşısına çıkan Stern, 'Erdoğan iktidarda kalabilmek için vicdansızca çatışmalar çıkarıyor: Kendi ülkesinde, Suriye'de ve ayrıca Almanya'da' başlıklı bir yazı yayınladı. Yazıda 'Putin ve Batı ile müzakere ediyor, NATO'yu küçümsüyor ve Suriye'de savaş başlatıyor' denildi. Başkan Erdoğan'ın uluslararası sahnede boy gösterdiğinin altını çizen Stern 'Ama evinde güç için amansızca savaşması gerekiyor' yorumunda bulundu. 'Erdoğan, Ukrayna'dan Suriye'ye birçok ipi elinde tutuyor ve gücünü kullanıyor' dedi.

İsveç'teki skandal eylemin ardından Erdoğan'ın İsveç'e NATO kapısını kapatması üzerine Bloomberg'den tepki çeken bir teklif gelmişti. 'NATO, Erdoğan'ın genişlemeyi geciktirmesine izin vermemeli' başlıklı bir yazı kaleme alan Bloomberg, Türkiye'ye İsveç ve Finlandiya'dan talepleri nedeniyle 'kafa tutan ülke' benzetmesi yaptı. 'NATO bu tartışmaya bir son verip en yeni üyelerini koşulsuz şekilde kabul etmeli' denilen yazının devamında Başkan Erdoğan'ın da Türkiye'de yapılacak seçimler öncesi milliyetçi tabanından destek almaya çalıştığı ve geri adım atmadığı belirtildi.

Türkiye'nin inadının Avrupa'nın güvenliğini de tehlikeye attığını öne süren Bloomberg, ABD ve Avrupa'nın bu kördüğümü çözmek zorunda olduğunu yazdı ve şu değerlendirmede bulundu; 'Başkan Joe Biden, Türkiye'nin Kürt terörüyle ilgili endişelerini dile getirme hakkı olsa da bunun bedelinin NATO'yu güçlendirme çabalarını engellemek olmadığını açıkça ortaya koymalı.'

2023 seçimlerinin takvimi yaklaştıkça uluslararası medyada Türkiye'yi hedef alan yayınlar arttı. Türkiye'de seçim sathına girilmesiyle birlikte ABD ve Batı medyası topyekun saldırıya geçti. Reuters, The Economist, Wall Street Journal gibi dünyanın öncü medya organları Türkiye'ye yönelik yalan haberlerine hız verdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı açık manipülasyon ve yalan haberlerin yapıldığı yayın kuruluşları, 6'lı masanın iktidara gelmesi için elinden gelen her şeyi yapmaya başladı.

Bunun en açık örneği İngiliz haber ajansı Reuters'ın iş ilanında afişe oldu. Reuters, "Türkiye'de Büro Şefi Yardımcısı" ilanında açıkça Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidarına karşı haberler yapacak ve Erdoğan'ı tekrar seçtirmeyecek çalışmalara imza atacak birini aradığını duyurmuştu. Skandal ilanda "Tayyip Erdoğan, yirmi yıllık iktidarında Türkiye'yi modern laik geleneklerden uzaklaştırarak Güney Kafkasya'dan Kuzey Afrika'ya uzanan bölgelerde iddialı bir diplomatik ve askeri varlığa dönüştürdü. Erdoğan'ın önümüzdeki aylarda yeniden seçilme hedefini tehdit eden yüksek enflasyon ve TL'nin sert darbeler aldığı kritik bir kavşakta, derinlemesine kurumsal hikayeler sunabilecek güçlü yazma ve raporlama becerilerine sahip birine ihtiyacımız var." ifadelerine yer verilmişti.

The Economist, Bloomberg ve Stern'in skandal algı haberlerinin ardından Alman kökenli gazeteci Klaus Jürgens, ABD ve Batı medyasının yalan haberlerine hız verdiği bu dönemde muhabirlerin her gün 'Türkiye'ye karşı nasıl yalan haber yapabilirim' diyerek çalıştığını söyledi.

Peki Batı medyasında neden "Erdoğan karşıtı" seçim manşetleri neden atılıyor? The Economist'in skandal Türkiye kapağı ne için yapıldı? İngiliz dergi seçimde neden taraf oldu? Gazetecilik adı altında 5. Kol faaliyetleri mi yapılıyor? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar değerlendirdi.

Kemal Olçar'ın canlı yayında değerlendirmeleri:

"Biz bu haberlerle ilk defa karşılaşmıyoruz. ABD ve Batı basını bir şekilde Türkiye düşmanlığı üzerinden bir takım akımlar başlatmış durumdalar. Özellikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı hedef almak suretiyle bu düşmanlığı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Tabi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde 1923, 1950 ve 1980 sonrası gelişmeler ve arkasından 2017 sonrası dönüşüm var. Son dönüşümün mimarı Cumhurbaşkanımız Erdoğan var.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan ne yaptı? Batı bunu çok yakından takip etti. Savunma sanayi ve etki olarak Türkiye'nin askeri anlamda hem Afrika'da hem Kafkasya'da hem Balkanlar'da önemli etkiler yarattı. Ekonomik anlamda altyapı ve üstyapı çalışmaları son dönemde üst düzeye çıkardı. Enerji hub olma noktasına geldik bir taraftan diğer yönden Ukrayna-Rusya arasındaki gayri insani çatışmaların karşısında denge politikası yürütmeye çalıştı. Esir takası, enerji ve tahıl krizi konularını hatta barış müzakerelerini yürütmeye çalıştı.

Diğer taraftan bakıyorsunuz inanç ve kültür açısından çok etkin rol aldı Türkiye. Etrafındaki bölge devletlerini çok şiddetli bir şekilde etkilemeye başladı. İnsani dış politikayı öğretti diğer ülke ve diğer liderlere. Bütün bu çalışmalar yapılırken Batı boş durmuyor, Batı sermayeli basın kuruluşları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef almak suretiyle ortaya çıkan bu gelişmeleri sekteye uğratmaya çalışıyor.

Artık onlar için son hamle 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimler. Bu seçimler Batı'nın umut kapısı oldu. Başka yol ve yöntemlerle içeriden yıkmayacağını anlayınca tıpkı geçmişte diğer ülkelere yapmış oldukları renkli devrimler tarzı bir uygulama ile başlangıcı medya üzerinden yapmaya başladılar. Tabi içeride bazı destek grupları bulunca çok daha saldırgan bir hale geldiler."

İngiltere merkezli The Economist dergisi, seçimler öncesi Türkiye'ye ilişkin analizlerini sıklaştırmış, muhalefete seslendiği analizinde ortak aday etrafında birleşilmesi gerektiğini ima etmişti.

Başkan Erdoğan'ın, son yıllarda küresel itibarı artan ve geniş bir coğrafyada etki alanı yaratan Türkiye'yi 'felaketin eşiğine' getirdiği iddia eden skandal ifadeler kullanan The Economist, Türk Bayrağı'nı deforme eden bir görsel kullanmıştı.

TÜRKİYE'NİN YÜKSELEN GÜCÜNE TEPKİ GÖSTERDİLER

The Economist'in ardından Alman Stern dergisi de Türkiye seçimleriyle ilgili hazırladığı analizde skandal ifadeler kullandı. Kapağında Başkan Erdoğan'ı hedef alan Stern, 'Kundakçı Erdoğan' ifadelerinin kullanıldığı hadsiz bir kapakla okurlara sunuldu.

Yayınladığı, "Erdoğan iktidarda kalabilmek için vicdansızca çatışmalar çıkarıyor: Kendi ülkesinde, Suriye'de ve ayrıca Almanya'da" başlıklı yazısında Başkan Erdoğan için" Putin ve Batı ile müzakere ediyor, NATO'yu küçümsüyor ve Suriye'de savaş başlatıyor" ifadeleri kullanıldı.

SKANDAL İDDİALARA İMZA ATTI

Türkiye'nin Rusya ve Batı arasında başarılı bir diplomasi örneği olduğu olaylara eleştirel bir ifadeyle yaklaşmaya çalışan Sternseçimler içinse "Ama evinde güç için amansızca savaşması gerekiyor" yorumunda bulundu.

Stern, analizinde, "Erdoğan bir seçim yenilgisini kabul eder mi? Partisi ortağı MHP askeriye ve emniyet güçlerine öylesine yerleşmiş durumda ki, kimi uzmanlar onun halkın aksi yöndeki tercihine rağmen iktidarda kalabileceğine dair spekülasyonlar yapıyor" ifadeleriyle haddini aşan suçlamalarda bulundu.

Türkiye'nin sağlamlaştırdığı siyasi konumunu "Erdoğan, Ukrayna'dan Suriye'ye birçok ipi elinde tutuyor ve gücünü kullanıyor" şeklinde değerlendiren dergi, bu durumdan duyduğu rahatsızlığı da gözler önüne serdi.

HER SEÇİM ÖNCESİ BENZER MANŞETLER

Batı basının her seçim öncesi benzer algı operasyonları başlatması ise dikkat çekiyor. Türkiye'deki her kritik seçim öncesi muhalefete oynayan Batı medyası, Türkiye'de "diktatörlük" gibi bayatlamaya yüz tutmuş ve gerçekliği olmayan söylemlerle provokasyon girişimlerinde bulunuyor. Özellikle geçtiğimiz yıllar içinde Balkanlar, Kafkaslar, Afrika ve Doğu Akdeniz'de etkinliğini artıran ve ciddi bir güç haline gelen Türkiye'nin askeri teknoloji ve diploması alanındaki başarıları da öne çıkıyor. Ne var ki Batı medyasında bilinçli olarak servis edilen haberler, Türkiye'nin esir takası, tahıl krizi, enerji krizi gibi konularda denge politikası yürüten Türkiye'nin rolünü küçümsemeye çalışıyor.

The Economist ve Stern'ün imza attığı algı operasyonu merkezli haberler, yeni değil. Türkiye'nin iç siyasetine saldırı amacı taşıyan haberlerden biri, Amerikan yayın kuruluşu Bloomberg'den gelmişti.

Bloomberg, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yapılan alçak saldırıya sessiz kalmayan Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'ya rest çekmesinin Avrupa'nın güvenliğini tehlikeye attığını iddia etmişti. İsveç ve Finlandiya'ya talepleri nedeniyle Türkiye'yi "kafa tutan ülke" olarak nitelendiren Bloomberg bu analizi "NATO, Erdoğan'ın genişlemeyi geciktirmesine izin vermemeli" başlığıyla servis etmiş ve Başkan Erdoğan'ı hedef göstermişti.

Her seçim öncesi benzer içeriklere imza atan The Economist, 2017'deki referandum öncesinde de Başkan Erdoğan'a yönelik benzer ifadeler kullanmıştı. Kapakta, "Türkiye diktatörlüğe sürükleniyor" ifadeleri kullanılmış, "Türkiye'nin Erdoğan liderliğinde son yıllarda geriye gittiği" iddia edilmişti.

DER SPİEGEL'DEN "DİKTATÖRLÜK" ALGISI

Alman Der Spiegel, geçtiğimiz günlerde yayınladığı analizde muhalefetin "Başkan Erdoğan aday olamaz" iddiasını kaynak göstermiş Başkan Erdoğan'ın 14 Mayıs seçimlerinde aday olamayacağı imasında bulunmuştu. Spiegel ayrıca analiz içinde kullandığı bir ankette okuyuculara "Türkiye bir diktatörlüğe doğru mu yöneliyor?" sorusunu yöneltmiş ve algı operasyonu girişiminde bulunmuştu.

France 24, seçimlere ilişkin kullandığı ifadelerle dikkat çekmişti. Türkiye'nin İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yakılmasına verdiği tepkiyi "seçim çalışması" olarak lanse etmeye çalışan Fransız sitesi, Başkan Erdoğan'ın bu tepkiyi seçmenlerinin desteğini almak için verdiğini iddia etmişti.

Fransız medyasındaki bu hadsiz yorumla, Kur'an-ı Kerim'e yapılan saygısızlık ise görmezden gelinmişti.

ABD'li Wall Street Journal, "Erdoğan Siyasi Rakibini Hedef Alıyor" başlığı attığı haberinde, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 yıllık iktidarının en zorlu yarışıyla karşı karşıya. Otokratik lider tam da bu noktada muhalefeti engellemeye çalışıyor." sözleriyle seçimlerin hileli olacağı algısını yaratmaya soyundu. Başkan Erdoğan için "diktatör" denilen analizde seçimlere hile karıştırılabileceği yalanı servis edildi.

KUR'AN'A SALDIRININ PERDE ARKASI! TÜRKLER NEDEN HEDEFTE?

TÜRKİYE'NİN İSVEÇ VETOSU ABD'DE SARSINTIYA NEDEN OLDU!

BLOOMBERG'TEN ÇARPICI SEÇİM ANALİZİ

TARİHİ REFORMLARI GÖRMEZDEN GELDİLER!

NEVŞİN MENGÜ THE ECONOMİST'E ARKA ÇIKTI

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN THE ECONOMİST'E SERT TEPKİ!

ALMAN DERGİSİNDEN BAŞKAN ERDOĞAN'A ALÇAK SÖZLER!