Başkan Erdoğan duyurdu! Emekli bayram ikramiyeleri o tarihlerde hesaplarda

Başkan Erdoğan duyurdu! Emekli bayram ikramiyeleri o tarihlerde hesaplarda Son dakika haberine göre; Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nde Uluslararası Demokratlar Birliği Kadın Kolları ve Gençlik Kolları MKYK üyeleri kabul etti. Başkan Erdoğan, koronavirüs salgınıyla ilgili önemli açıklamalarda bulunurken, Emekli ikramiyelerinin hesaplara yatacağı tarihleri duyurdu. .

Başkan Erdoğan'dan bayram ikramiyesi ve emekli maaşı açıklaması

Giriş Tarihi: 11.4.2021  14:17 Son Güncelleme: 11.4.2021  15:33

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Türklerin hor, hakir görüldüğü günler artık geride kaldı. O iş bitti. Sizlerin başarısı bizim başarımızdır. Çok ciddi mücadeleler verdik. Avrupalı Türkleri hala 1960'ların dar kalıplarına sıkıştırmaya çalışanlar, büyüyen ve güçlenen bir diaspora gerçeğini kabullenmek istemiyor.' dedi. Başkan Erdoğan ayrıca, 'Bayram ikramiyelerinin ilk ödemelerini Mayıs başında gerçekleştireceğiz. En düşük emekli maaşını 1500 TL'ye çıkartarak vatandaşımızın mağdur duruma düşmemesini sağladık. Emeklilerin şartlarının daha da iyileşmesine hazırlanıyoruz.' ifadelerini kullandı.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Ofisi'nde Uluslararası Demokratlar Birliği Kadın Kolları ve Gençlik Kolları MKYK üyeleri kabulünde açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan: "Türklerin hor, hakir görüldüğü günler artık geride kaldı. O iş bitti. Sizlerin başarısı bizim başarımızdır. Çok ciddi mücadeleler verdik. Tüm dünyada yaşayan vatandaşlarımızın oy kullanma hakkını kazandıran biz olduk. Bizden öncekiler lafını yaptı ama icraatını biz yaptık." ifadelerini kullandı. Erdoğan ikramiyeler ve maaşlarla ilgili önemli açıklamalar yaptı

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Ofisi'nde Uluslararası Demokratlar Birliği Kadın Kolları ve Gençlik Kolları MKYK üyeleri kabulünde açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan'dan Dolmabahçe'de önemli açıklamalar | Video

Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Dünya genelinde 3 milyon insanın hayatına mal olan salgın dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor. Hemen her gün bir yakınımızın, komşumuzun vefat haberi ile yüreğimiz dağlanıyor.

Yurt içinde ve yurt dışında koronavirüse kurban verdiğimiz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Maske, temizlik, maske kurallarına riayet ederek inşallah bu hastalığın üstesinden hep birlikte geleceğiz.



KORONAVİRÜS SALGINI İLE MÜCADELE

Koronavirüs salgını sebebiyle yaşadığımız zorlukların ülkemiz ve milletimiz için yeni müjdelere kapı aralayacağına inanıyoruz. Allah'ın izni ile Türkiye bu salgın sürecinden çok daha güçlenerek çıkacaktır.

Milletin sıkıntısını siyasi ikbal kapısı olarak gören muhterislere aldırmadan tedbire sarılıp takdire teslim olarak salgınla mücadelemize devam edeceğiz. Bu tür önemli hadiselerin küresel ölçekte değişikliklere yol açtığını görüyoruz. Türkiye bu yeni sürece en hazırlıklı giren ülkelerden biridir. Dünya ekonomilerinin ciddi daralmalar yaşadığı böyle bir dönem içinde yakaladığımız yüzde 1.8'lik büyüme oranı bunun en büyük işaretidir. Ülkemizin salgınla mücadeledeki örnek başarısı yurtdışındaki vatandaşlarımız tarafından daha iyi görülüyor. Türkiye'nin ücret almadan en üst standartlarda sunduğu hizmetlere Avrupa'da çok ciddi meblağ ödenerek ancak ulaşılıyor. Avrupa'da hastane kapılarından geri çevrilen nice vatandaşlarımız olduğunu da biliyoruz.

Krizin başından beri 142 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızı ülkemize getirdik. en zor günlerinde ihtiyaç sahiplerine de sırtımızı dönmedik. 157 ülkeye yardım göndererek Türkiye'nin alicenaplığını tüm dünyaya gösterdik.

Avrupalı Türkler 1960'lı yıllardaki misafir işçi kimliğini uzun bir zaman önce geri bıraktılar. Bugün Avrupa genelinde yaklaşık 6 milyon insanımız var. Bir dönem sadece işçi, emekçi olarak çalışan kardeşlerimiz hamdolsun artık geniş bir yelpazede varlık gösteriyorlar. Avrupalı Türklerin yaşadıkları ülkenin siyasi, ekonomik, sosyal hayatına daha fazla katkıda bulunduklarını görmekten gurur duyuyoruz.

Türklerin hor, hakir görüldüğü günler artık geride kaldı. O iş bitti. Sizlerin başarısı bizim başarımızdır.

Çok ciddi mücadeleler verdik. Tüm dünyada yaşayan vatandaşlarımızın oy kullanma hakkını kazandıran biz olduk. Bizden öncekiler lafını yaptı ama icraatını biz yaptık. Şimdi uluslararası camiada benim vatandaşım bir seçmen olarak ortada oyunu kullanabiliyor mu? Kullanabiliyor. Vekil de olabiliyor mu? Olabiliyor. Uğur Şahin ve Özlem Türeci hocalarımızın kovid-19 aşısını geliştirmesindeki başarı kendilerine fırsat verildiğinde neler yapabileceklerini göstermiştir. Bu tür örnekler diğer göçmen topluluklara da cesaret aşılamaktadır.

AVRUPA'DA İSLAM DÜŞMANLIĞI

İslam düşmanlığı Batılı siyasetçilerin başarısızlıklarını örtmek için istismar ettikleri en önemli araçlardan birine dönmüştür. Irkçı dalgadan sadece Türkler değil etnik kimliği , aidiyeti farklı toplum kesimleri de mağdur oluyor.

Geçtiğimiz yıl öncekilere senelere göre nefret suçları iki kat artmıştır. Sadece 2020'de Almanya'da 400'ü bizim insanlarımıza yönelik olmak üzere 900'ün üzerinde ırkçı saldırı kaydedilmiştir. yine geçen yıl cami ve cami derneklerimize yönelik 121 eylem düzenlenmiştir. Avrupa'da da kamusal alan özel alan kurnazlığı üzerinden Müslüman kadınların hakları gasp edilmektedir.

Meselenin asıl vahim tarafı ise bize demokrasi ve insan hakları konusunda ders verenlerin kendi ülkelerinde insan haklarının çiğnenmesine ses çıkarmamasıdır.

Göreviniz sıradan bir görev değildir. Hem çok anlamlı hem de bulunduğunuz ülkede dayanışmanın ruhunu kavrayarak oradaki haklarınızı almak ve savunmaktır. Birlik kuruluşundan bu yana Avrupa'daki kardeşlerimizin haklarını koruma noktasında önemli bir STK haline dönüştü. Önümüzde halen kat edilmesi gereken ciddi bir mesafe bulunuyor.

Özellikle siz kadınlarımızın ve gençlerimizin üzerinde önemli görevler vardır. Sizlerin sahiplenmediği bir mücadelenin başarı şansı olmaz.

Türkiye'nin rekorlarla ve başarılarla dolu son 19 yılına kadınlar ve gençlerimizle damgamızı vurduk. Bizim 11 milyon 500 bin üyemiz var. Bunun içinde 1 milyon zaten yaş sebebi 30 yaşa kadar gençlik teşkilatında kalıyor. Kadınlarımız 5 milyon 300 bin üye sayısı... Diğer partilerin hepsini toplayın bu rakama ulaşamazlar. Bütün illerimizde üye kayıt kampanyaları devam ediyor. 2023'e kadar yoğun şekilde devam edecek. Kovid meselesi engel olarak bulunmamış olsaydı şu anda kampanyalarımız çok daha farklı bir yere gelmiş olurdu.

Sizler politikalarını belirlerken kimi devletlerin gözünün içine bakan değil BM'de Dünya 5'ten büyüktür diyerek tüm ülkeler için hak ve adalet talep eden bir ülkenin evlatlarısınız. Her birinizden al bayrağınızdan iftihar etmenizi istiyorum. Sizler yurtdışında kendiniz, aileniz, ülkeniz adına tarihi bir durul sergilerken bizde içerde benzer bir mücadele yürütüyoruz.



CHP'YE TEPKİ

Türkiye'nin son 8 yıldır yaşadığı her hadise bu sinsi dinamiklerin oyunudur. Sınırlarımızın tacizinden darbecilerden ekonomik tetikçilere tüm yöntemler kullanılarak Türkiye'nin sinir uçları ile oynamaya çalışanlara aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Son dönemde niçin olduğu bilinen kimi konular üzerinden başlatılan kirli kampanyaları da bu sürecin bir parçası olarak görüyoruz. Özellikle CHP yalan yanlış iddiaları sürekli tekrarlayarak kendisine yeni bir misyon oluşturmaktadır. Bugün CHP kime ne duymak istiyorsa onu söyleyen, lümpenliği siyasetin merkezine yerleştirmiş bir yapı haline dönüşmüştür. Yalanın ve iftiranın dozu öyle bir artıyor ki milletimize olan saygımız gereği bunlara cevap vermek zorunda kalabiliyoruz.

UKRAYNA CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞME

Dün Ukrayna Cumhurbaşkanı ile İstanbul'da bir araya gelerek toplantı yaptık. Bölgemizin huzur için her iki ülkenin arasındaki anlaşmazlıkları çözmesi için gayret gösteriyoruz. Putin ile yeni turizm sezonu hazırlıklarından Suriye krizine kadar görüştük.

BEYKOZ CAM MÜZESİ'NİN RESTORASYONU

Önceki gün Beykoz Cam Müzesi'nin restorasyonu sonrası açılışını gerçekleştirdik. Dünyada eşi benzeri olan eserler değil. Her bir obje bir ikincisi olmayan, böyle bir müze... bu cam eserler de başlı başına her biri bir eser....

Şu an itibariyle 1500 obje var. Hepsi de birbirinden farklı. 150-200 yıllık eserler var. Göreni hayran bırakan, açılışını da yeni yaptık. Burası harabe bir yer idi. Ele aldık, her şeyini hallettik ve bu mekanı aldığımız gibi. Burayı aldığımız zaman burası da öyleydi, rezaletti burası. Bir müddet Beşiktaş Kaymakamlığı olarak kullanmışlardı. Kaymakamlıktan başka her şeye benziyordu.

BAYRAM İKRAMİYESİ VE EMEKLİ MAAŞI

Yaklaşık 3 yıl önce emeklilerimize bayramlarda biner lira ikramiye ödeme sözü vermiş, bu uygulamayı hemen başlatmıştık. Enflasyon oranında artış yapılan bayram ikramiyelerinin ramazandaki ilk ödemesini mayıs başında, Kurban Bayramı ödemesini de temmuz ortasında gerçekleştireceğiz. En düşük emekli maaşını 1500 'TL'ye çıkartarak vatandaşımızın mağdur duruma düşmemesini sağladık. Biz göreve geldiğimizde emekli maaşlarının 66 TL'den başladığını söylemek isterim.

Emeklilerin şartlarının daha da iyileşmesine hazırlanıyoruz. Hizmet ve turizm sektörü başta olmak üzere salgından etkilenen çeşitli alanlarda sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Dükkanı kapana her kardeşimizin derdi bizim derdimizdir.

Başkan Erdoğan tarih verip duyurdu! Emekli ikramiyelerine zam sinyali!

Gündemde milyonlarca kişi Emekli bayram ikramiyeleri ne zaman verilecek? Sorusunun yanıtını merak ediyor ve sıkça araştırıyor. 2021 Ramazan ayına sayılı günler kala 2018 yılından bu yana dini bayramlarda milyonlarca emekliye ödenen ikramiyenin bu yıl kaç TL olacağı da merak konusu oldu. Son dakika haberine göre Başkan ErdoğanRamazan ve kurban bayramı ödemelerinin verileceği tarihi açıkladı. İşte 2021 Ramazan ve kurban bayramı emekli ikramiyesi tarihleri!

Emekli bayram ikramiyeleri ne zaman verilecek? 2021 Ramazan Bayramı emekli ikramiyesi ne kadar? Sorularının cevapları arama motorları üzerinden çok fazla sorgulananlar arasında yer aldı. Her Ramazan ve Kurban Bayramı'nda milyonlarca emekliye verilen ikramiye ek gelir olarak rahat bir nefes aldırıyor. Son dakika haberine göre Başkan Erdoğan, Ramazan ve kurban bayramı ödemelerinin verileceği tarihi açıkladı. İşte detaylar...

2021 RAMAZAN VE KURBAN BAYRAMI İKRAMİYELERİ NE ZAMAN VERİLECEK?

Başkan Erdoğan: "Yaklaşık 3 yıl önce emeklilerimize bayramlarda biner lira ikramiye ödeme sözü vermiş, bu uygulamayı hemen başlatmıştık. Enflasyon oranında artış yapılan bayram ikramiyelerinin ramazandaki ilk ödemesini mayıs başında, Kurban Bayramı ödemesini de temmuz ortasında gerçekleştireceğiz."

2021 RAMAZAN BAYRAMI EMEKLİ İKRAMİYESİ NE KADAR?

Emeklilere her yıl ödenen bayram ikramiyesi bu yılda Ramazan ve Kurban Bayramı tarihlerinde ödenecek. İlk olarak 2018 yılında verilmeye başlanan 1.000 TL emekli ikramiyesi 3 dönemdir aynı tutar üzerinden hesaplara yatırılmaya devam ediyor. Bu yıl enflasyon oranında emekli bayram ikramiyelerine zam yapılması ve tutarın 1.083 TL olarak hesaplara yatması ise beklentiler arasında.

EMEKLİ İKRAMİYELERİNE NE KADAR ZAM GELECEK? İŞTE EN NET HESAPLAMASI

2018 enflasyon oranı: Yüzde 20,30
2019 enflasyon oranı: Yüzde 11,84
2020 enflasyon oranı: Yüzde 14,60

İKRAMİYELER NE KADAR OLACAK?

3 yıllık zam gelirse: 1541 TL
2 yıllık zam gelirse: 1281 TL
1 yıllık zam gelirse: 1146 TL

İKRAMİYELERE ZAM TALEBİ

Milyonlarca emekli gözünü Ramazan Bayramı ikramiyesine çevirirken; 1.000 liralık ödemeye '6 ayda bir enflasyon zammı yapılması' teklif edildi. Buna göre ikramiye bin 83 lira olacak.

Ramazan Bayramı ikramiyesi için kritik tarih 10-12 Mayıs. İşte emeklileri yakından ilgilendiren bayram ikramiyesinin detayları.

2018 yılında hayata geçirilen bayram ikramiyesi, emekliler için ek gelir oldu. Geçtiğimiz 3 yıl boyunca Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde 1.000'er lira ikramiye alan emekliler, gözünü bu yılın ödemelerine çevirdi.

Ramazan Bayramı ikramiyesi heyecanla beklenirken, tutarda artış talepleri gündeme geldi. Türkiye Emekliler Derneği, "Nasıl maaşlara 6 ayda bir enflasyon oranında zam yapılıyorsa, ikramiyelere de bu zam yansıtılmalı" açıklaması yaptı.

Talep gerçekleşirse, ikramiye Ocak ve Temmuz aylarında bir önceki 6 aylık enflasyon oranında artacak. Geçtiğimiz Ocak'ta bir önceki 6 aylık enflasyon yüzde 8.36 olarak gerçekleşmişti. Buna göre; ikramiye bin liradan bin 83 lira 60 kuruşa çıkacak. Ramazan Bayramı ikramiyesi olarak emeklilere bin 83 lira ödenecek.

Temmuz'da da bir önceki 6 aylık enflasyon oranında artış yapılarak Kurban Bayramı ikramiyesi verilecek. İkramiye artışından, kapsamdaki dul ve emekliler de yararlanacak.

Emekliye 1000 TL bayram ikramiyesi ile ilgili son dakika haberi! Detaylar belli oldu...


SON DAKİKA: “Zap’ta boğuldu” diye taziye çadırı kurulan Hamza Adıyaman'ı PKK'nın kaçırdığı ortaya çıktı
Giriş Tarihi: 6.4.2021  07:01 Son Güncelleme: 6.4.2021  07:25
Son dakika haberi! Çocuklarının Zap Suyu’nda boğulduğu söylenen Hakkârili aile, örgütün servis ettiği videoda oğullarının örgüt kampında olduğunu öğrendi. Adıyaman ailesi, 5 yıldır evlatları için mücadele veriyor. Kaçırıldığı günden bu yana çocuğundan haber alamadığını belirten Adıyaman, "Çocuğumuzu istiyoruz. Daha 9 yaşındayken götürdüler. 5 yıldır nasıl yatıp kalkıyoruz, nasıl yaşıyoruz bilmiyoruz. Bu çocuğun eline silah verilir mi? Bu nasıl bir vicdansızlıktır" diyerek tepki gösterdi.

Hakkâri'nin merkeze bağlı Kırıkdağ köyünde 9 Mart 2016'da kaybolan ve "Zap Suyu'nda boğuldu" denilen Hamza Adıyaman'ın ailesi, bir süre sonra çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını öğrendi. Çocuklarını aramak için Irak'ın kuzeyine giden acılı anne ve baba, günlerce izini sürdükleri Hamza'yı alamadan dönmek zorunda kaldı.

Evlatlarına kavuşmak için mücadele eden aile, oğullarını, Suriye'de terör örgütü PKK/YPG kampında teröristlerce silah eğitimi verilen çocukların görüntüleri arasında tespit etti. Hamza'yı terör örgütünün elinden kurtarmak için her yolu deneyen aile, bu kez, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eyleminde seslerini yükseltti. Diyarbakır, Hakkâri ve Van'da HDP il binaları önündeki eylemlere katılan aile, çocuklarına seslenerek dönmesi için çağrıda bulunuyor.



ÖLDÜ DİYE TAZİYE ÇADIRI KURDUK
İlkokul öğrencisi oğlu Hamza'nın okul çıkışında kaybolduğunu belirten baba Adnan Adıyaman, kendilerine oğullarının top oynarken Zap Suyu'na düşerek kaybolduğunun söylendiğini anlattı. "Bir ay boyunca Zap Suyu'nda çocuğumuzu aradık. Bulamayınca da ümidimizi kesip 'öldü' diye taziye kurduk" diyen Adıyaman, "5-6 ay sonra çocuğumun videosunu gördük. Bir kampta eğitim veriliyordu. Hayatta olduğunu öğrenince tekrar aramaya gittik. Irak'a gittik, birçok yerde aradık ama çocuğumu bana göstermediler" ifadelerini kullandı.

"BU NASIL BİR VİCDANSIZLIKTIR"
Sabah'ta yer alan habere göre, kaçırıldığı günden bu yana çocuğundan haber alamadığını belirten Adıyaman, "Kuzey Irak'ta çocuğumu Hakurk'taki PKK'lıların içinde gördüm. 'Bu benim çocuğum' diye bağırdım, onu oradan kaçırdılar. Ondan sonra da ne yaptıysak çocuğumuzu bulamadık. İki yıl sonra bize mektup geldi. Mektup Suriye'den gelmişti, Kamışlı'da bir evde olduğu yazılmıştı.

Biz de mektubu devlete götürdük. Çocuğumuzu istiyoruz. Daha 9 yaşındayken götürdüler. 5 yıldır nasıl yatıp kalkıyoruz, nasıl yaşıyoruz bilmiyoruz. Bu çocuğun eline silah verilir mi? Bu nasıl bir vicdansızlıktır" diyerek tepki gösterdi.

EVLAT NÖBETİNDE 581'İNCİ GÜN
Bu arada çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi de dün 581'inci gününü geride bıraktı. Aileler evlat nöbetini kararlılıkla sürdürüyor.

"Zap’ta boğuldu" dedikleri Hamza Adıyaman PKK kampında çıktı
Son dakika haberine göre; Hakkari'nin merkeze bağlı Kırıkdağ köyünde 9 Mart 2016'da kaybolan ve "Zap Suyu'nda boğuldu" denilen Hamza Adıyaman'ın PKK kampında olduğu ortaya çıktı. Adıyaman ailesi, 5 yıldır evlatları için mücadele veriyor.

Hakkari'nin merkeze bağlı Kırıkdağ köyünde 9 Mart 2016'da kaybolan ve "Zap Suyu'nda boğuldu" denilen Hamza Adıyaman'ın ailesi, bir süre sonra çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını öğrendi. Çocuklarını aramak için Irak'ın kuzeyine giden acılı anne ve baba, günlerce izini sürdükleri Hamza'yı alamadan dönmek zorunda kaldı.

Evlatlarına kavuşmak için mücadele eden aile, oğullarını, Suriye'de terör örgütü PKK/YPG kampında teröristlerce silah eğitimi verilen çocukların görüntüleri arasında tespit etti. Hamza'yı terör örgütünün elinden kurtarmak için her yolu deneyen aile, bu kez, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eyleminde seslerini yükseltti. Diyarbakır, Hakkâri ve Van'da HDP il binaları önündeki eylemlere katılan aile, çocuklarına seslenerek dönmesi için çağrıda bulunuyor.



ÖLDÜ DİYE TAZİYE ÇADIRI KURDUK

"BU NASIL BİR VİCDANSIZLIKTIR"



Biz de mektubu devlete götürdük. Çocuğumuzu istiyoruz. Daha 9 yaşındayken götürdüler. 5 yıldır nasıl yatıp kalkıyoruz, nasıl yaşıyoruz bilmiyoruz. Bu çocuğun eline silah verilir mi? Bu nasıl bir vicdansızlıktır" diyerek tepki gösterdi. Bu arada çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi de dün 581'inci gününü geride bıraktı. Aileler evlat nöbetini kararlılıkla sürdürüyor


 

."BOĞULDU" DEDİLER PKK KAMPINDAN ÇIKTI

Son dakika: PKK/KCK'ya İstanbul'da gece yarısı operasyonu

PKK'da son dakika: Kan donduran tecavüz çığlığı!

Giriş Tarihi: 4.1.2021  07:35 Son Güncelleme: 4.1.2021  08:13

SON DAKİKA: Terör örgütü PKK'dan kaçan kadın teröristten kan donduran itiraflar: Tecavüz edip ölümle tehdit ettiler

Son dakika haberi! 2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı terörist Aslan Kalkan'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., "Terörist Aslan Kalkan bana saldırarak tecavüz etti. Bağırışlarıma kimse gelmedi. Silahla Kalkan'ı ayağından vurdum. Örgüt üst yönetimi olayı anlattığımda beni öldürmekle tehdit etti. 4 yıl sonra mevzide yalnızken Süleyman Şahin'in tecavüzüne uğradım." dedi.

Sabah

2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı terörist Aslan Kalkan'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., daha sonra ise, yine İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan terörist 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin tarafından tekrar tecavüze uğradığını, bu nedenle aşırı kanama yaşadığını, hastalığının aylarca sürdüğünü, tedavi olmasına izin verilmediğini de anlattı.

B.T., hastalığının ilerlemesiyle Suriye'de gönderildiği hastanede kaçış planı yaparak örgütten kaçtı. İşte B.T.'nin, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne verdiği ifadesinden alıntılar:

Mayıs 2013'te Gare Alanı/Biye bölgesinde 20 erkek, 7 kadın örgüt eğitimi alıyorduk. 45. Günde derede banyo yapacağım sırada bizden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı örgüt mensubu Aslan Kalkan, tek başına dere yatağına gelerek tecavüz etmek için bana saldırdı.

ZERDEŞ BANA TECAVÜZ ETTİ
Bağırışlarıma korkudan hiç kimse gelmedi. Zerdeş bana tecavüz etti. Beni bıraktığında ona ait silahı alarak onu ayağından vurdum. Bu olayı örgütün üst yönetimine bildirdiğimde yanımda tanık olmasına rağmen kimse inanmadı. Hatta bu olayı kimseye söylemememi, söylersem beni öldüreceklerini söylediler. Bu olayın ben istediğim için olduğu yalanını bana dayatmaya çalıştılar. Ağustos 2017'de 8 ay boyunca eğitimler aldım. Nöbet tuttum. ABD'nin gönderdiği silahları konumlandırdım ve mevzi yapım işlerine katıldım.

ELEBAŞI ŞAHİN TECAVÜZ ETMEK İÇİN BANA SALDIRDI
Mervan Taburunda mevzide beklerken 'Baver Dersim' kod adlı kırmızı bültenle aranan örgüt elebaşı Süleyman Şahin birlikte geldiği korumalarını gönderdikten sonra tek olduğumu anlayınca tecavüz etmek üzere bana saldırdı. Karşı koydum ancak bana vurması üzerine baygınlık geçirdim. Kendime geldiğimde KDP'ye ait hastanede olduğumu, örgüt mensubunun bana tecavüz ettiğini ve aşırı derecede kanamam olduğunu gördüm. Doktorlar yapabilecekleri bir şeyleri olmadığını Kerkük'teki başka bir hastaneye gittim. Tedavi sonrası döndüm ama kanamalarım devam ediyordu ve korkumdan önce kimseye tecavüze uğradığımı söyleyemedim.

KAÇIŞ PLANI YAPTIM
Bir türlü iyileşemedim. Hastalığımı söylediğimde kimse bana inanmadı. Yoğun kanamalarımın devam etmesi ve sık sık baygınlık geçirmemden dolayı Suriye Derik'e tedaviye gönderildim. Temmuz 2018'de hastalığımın çok ciddi olduğu, tedavime daha iyi bir hastanede devam edilmesi gerektiği aksi takdirde öleceğimi söylediler. Rejim güçlerine ait Şam'daki hastaneye kargo tipi uçakla gönderildim. 15 ay hasta bakım evinde kaldım. Ocak 2020'de örgüte ait hastanede kaçış planı yapmaya başladım. Şengal'deki hastanede tedavim sürerken burada güvenliğin zayıf olduğunu gördüm. Tanımadığım bir köylünün evine giderek telefonunu istedim ve Almanya'daki annemi arayarak kaçtığımı, kurtulmak istediğimi söyledim. 10 ay boyunca annemin gönderdiği parayla Zaho'da saklandım. Türk güvenlik güçlerinin ikna çalışmaları sonucu Türkiye'ye teslim olmaya karar vererek KDP güçlerine tekrardan teslim oldum. 23 Aralık 2020'de Türk güvenlik güçlerine Habur kapısında teslim edildim...

ŞİKAYETÇİYİM
B.T örgütten kaçmak isteyen birçok insan olduğunu ancak korkudan bunu yapamadıklarını söyleyerek "Fakat benim gibi ilk fırsat bulduğunda pekçok örgüt mensubu kaçıyor. Bana tecavüz eden 2 teröristle ilgili davacı ve şikayetçiyim" dedi.

PKK'da son dakika: Kan donduran tecavüz çığlığı!

Son dakika haberi! Terör örgütünden kaçan B.T. isimli kadın üst üste yaşadığı tecavüz olaylarını anlattı. İfadesinde kan donduran detaylayın olduğu B.T. tecavüze uğradıktan sonra yaşadıklarını da bir bir aktardı. B.T. "Örgütteki eğitimimin 45'inci gününde derede yıkanırken bizden sorumlu terörist Aslan Kalkan bana saldırarak tecavüz etti. Bağırışlarıma kimse gelmedi. Silahla Kalkan'ı ayağından vurdum" dedi. İşte o anlarda ve sonrasında yaşananlara dair kaçarak güvenlik güçlerine sığınan teröristin son dakika ifadesi

PKK'da son dakika haberi ve kan donduran tecavüz çığlığı! Terör örgütünden kaçan kadın yaşadığı cinsel saldırıları tek tek anlattı. İşte ilk uğradığı tecavüz ve örgüt yöneticilerinin adeta sıraya geçerek uyguladıkları cinsel saldırıların anlatıldığı o ifade:

"Örgütteki eğitimimin 45'inci gününde derede yıkanırken bizden sorumlu terörist Aslan Kalkan bana saldırarak tecavüz etti. Bağırışlarıma kimse gelmedi. Silahla Kalkan'ı ayağından vurdum. Örgüt üst yönetimi olayı anlattığımda beni öldürmekle tehdit etti. 4 yıl sonra mevzide yalnızken Süleyman Şahin'in tecavüzüne uğradım. Tecavüz sonrası hastalandım. Uzun süre tedavime izin verilmedi. Hastalığımın ciddi olduğu ortaya çıkınca Suriye'de bir hastaneye gönderildim. Fırsatını bulunca da kaçtım"

İşte kan donduran cinsel saldırılar ve silahların konuştuğu tecavüz sonrası anlar;

2013'TE KATILDIĞI ÖRGÜTÜN GERÇEK YÜZÜYLE DEREDE TECAVÜZ İLE TANIŞTI!

Bundan 8 yıl önce 2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı terörist Aslan Kalkan'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., daha sonra ise, yine İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan terörist 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin tarafından tekrar tecavüze uğradığını anlattı.

İKİNCİ TECAVÜZ VE AŞIRI KANAMA İLE ÖLÜMÜN EŞİĞİNE GELİŞ

İkinci kez tecavüze uğraması nedeniyle aşırı kanama yaşadığını, hastalığının aylarca sürdüğünü, tedavi olmasına izin verilmediğini de anlattı. B.T., hastalığının ilerlemesiyle Suriye'de gönderildiği hastanede kaçış planı yaparak örgütten kaçtı. İşte B.T.'nin, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne verdiği ifadesinden alıntılar:

7 KADIN EĞİTİM ALIYORDUK, BANYO İÇİN DEREYE GİRDİĞİMİZDE...
Mayıs 2013'te Gare Alanı/Biye bölgesinde 20 erkek, 7 kadın örgüt eğitimi alıyorduk. 45. Günde derede banyo yapacağım sırada bizden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı örgüt mensubu Aslan Kalkan, tek başına dere yatağına gelerek tecavüz etmek için bana saldırdı. Bağırışlarıma korkudan hiç kimse gelmedi. Zerdeş bana tecavüz etti.

KALKAN'I VURDUM!

Beni bıraktığında ona ait silahı alarak onu ayağından vurdum. Bu olayı örgütün üst yönetimine bildirdiğimde yanımda tanık olmasına rağmen kimse inanmadı. Hatta bu olayı kimseye söylemememi, söylersem beni öldüreceklerini söylediler. Bu olayın i ben istediğim için olduğu yalanını bana dayatmaya çalıştılar. Ağustos 2017'de 8 ay boyunca eğitimler aldım. Nöbet tuttum.

DAHA SONRA SÜLEYMAN ŞAHİN GELDİ!

ABD'nin gönderdiği silahları konumlandırdım ve mevzi yapım işlerine katıldım. Mervan Taburunda mevzide beklerken 'Baver Dersim' kod adlı kırmızı bültenle aranan örgüt elebaşı Süleyman Şahin birlikte geldiği korumalarını gönderdikten sonra tek olduğumu anlayınca tecavüz etmek üzere bana saldırdı. Karşı koydum ancak bana vurması üzerine baygınlık geçirdim.

KENDİME GELDİĞİMDE HER YER KANDI

Kendime geldiğimde KDP'ye ait hastanede olduğumu, örgüt mensubunun bana tecavüz ettiğini ve aşırı derecede kanamam olduğunu gördüm. Doktorlar yapabilecekleri bir şeyleri olmadığını Kerkük'teki başka bir hastaneye gittim. Tedavi sonrası döndüm ama kanamalarım devam ediyordu ve korkumdan önce kimseye tecavüze uğradığımı söyleyemedim. Bir türlü iyileşemedim. Hastalığımı söylediğimde kimse bana inanmadı.

ÖLMEK ÜZEREYKEN SURİYE'DE BİR HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜM

Yoğun kanamalarımın devam etmesi ve sık sık baygınlık geçirmemden dolayı Suriye Derik'e tedaviye gönderildim. Temmuz 2018'de hastalığımın çok ciddi olduğu, tedavime daha iyi bir hastanede devam edilmesi gerektiği aksi takdirde öleceğimi söylediler. Rejim güçlerine ait Şam'daki hastaneye kargo tipi uçakla gönderildim. 15 ay hasta bakım evinde kaldım.

TECAVÜZLER SONRASI KAÇIŞ PLANI

Ocak 2020'de örgüte ait hastanede kaçış planı yapmaya başladım. Şengal'deki hastanede tedavim sürerken burada güvenliğin zayıf olduğunu gördüm. Tanımadığım bir köylünün evine giderek telefonunu istedim ve Almanya'daki annemi arayarak kaçtığımı, kurtulmak istediğimi söyledim. 10 ay boyunca annemin gönderdiği parayla Zaho'da saklandım. Türk güvenlik güçlerinin ikna çalışmaları sonucu Türkiye'ye teslim olmaya karar vererek KDP güçlerine tekrardan teslim oldum. 23 Aralık 2020'de Türk güvenlik güçlerine Habur kapısında teslim edildim...

ŞİKAYETÇİYİM: B.T örgütten kaçmak isteyen birçok insan olduğunu ancak korkudan bunu yapamadıklarını söyleyerek "Fakat benim gibi ilk fırsat bulduğunda pekçok örgüt mensubu kaçıyor. Bana tecavüz eden 2 teröristle ilgili davacı ve şikayetçiyim" dedi.

Foto: Arşiv

PKK kampında uğradığı tecavüzü anlattı: Kalkan'ı bacağından vurdum,

2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan terörist, "Örgütteki eğitimimin 45'inci gününde derede yıkanırken bizden sorumlu terörist Aslan Kalkan bana saldırarak tecavüz etti. Bağırışlarıma kimse gelmedi. Silahla Kalkan'ı ayağından vurdum. Örgüt üst yönetimi olayı anlattığımda beni öldürmekle tehdit etti." sözleriyle örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını ifşa etti.

2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı terörist Aslan Kalkan'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., daha sonra ise, yine İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan terörist 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin tarafından tekrar tecavüze uğradığını, bu nedenle aşırı kanama yaşadığını, hastalığının aylarca sürdüğünü, tedavi olmasına izin verilmediğini de anlattı.

B.T., hastalığının ilerlemesiyle Suriye'de gönderildiği hastanede kaçış planı yaparak örgütten kaçtı. İşte B.T.'nin, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne verdiği ifadesinden alıntılar:



Mayıs 2013'te Gare Alanı/Biye bölgesinde 20 erkek, 7 kadın örgüt eğitimi alıyorduk. 45. Günde derede banyo yapacağım sırada bizden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı örgüt mensubu Aslan Kalkan, tek başına dere yatağına gelerek tecavüz etmek için bana saldırdı. Bağırışlarıma korkudan hiç kimse gelmedi. Zerdeş bana tecavüz etti. Beni bıraktığında ona ait silahı alarak onu ayağından vurdum. Bu olayı örgütün üst yönetimine bildirdiğimde yanımda tanık olmasına rağmen kimse inanmadı. Hatta bu olayı kimseye söylemememi, söylersem beni öldüreceklerini söylediler. Bu olayın i ben istediğim için olduğu yalanını bana dayatmaya çalıştılar.

Ağustos 2017'de 8 ay boyunca eğitimler aldım. Nöbet tuttum. ABD'nin gönderdiği silahları konumlandırdım ve mevzi yapım işlerine katıldım. Mervan Taburunda mevzide beklerken 'Baver Dersim' kod adlı kırmızı bültenle aranan örgüt elebaşı Süleyman Şahin birlikte geldiği korumalarını gönderdikten sonra tek olduğumu anlayınca tecavüz etmek üzere bana saldırdı. Karşı koydum ancak bana vurması üzerine baygınlık geçirdim. Kendime geldiğimde KDP'ye ait hastanede olduğumu, örgüt mensubunun bana tecavüz ettiğini ve aşırı derecede kanamam olduğunu gördüm. Doktorlar yapabilecekleri bir şeyleri olmadığını Kerkük'teki başka bir hastaneye gittim.

Tedavi sonrası döndüm ama kanamalarım devam ediyordu ve korkumdan önce kimseye tecavüze uğradığımı söyleyemedim. Bir türlü iyileşemedim. Hastalığımı söylediğimde kimse bana inanmadı. Yoğun kanamalarımın devam etmesi ve sık sık baygınlık geçirmemden dolayı Suriye Derik'e tedaviye gönderildim. Temmuz 2018'de hastalığımın çok ciddi olduğu, tedavime daha iyi bir hastanede devam edilmesi gerektiği aksi takdirde öleceğimi söylediler. Rejim güçlerine ait Şam'daki hastaneye kargo tipi uçakla gönderildim. 15 ay hasta bakım evinde kaldım.

Ocak 2020'de örgüte ait hastanede kaçış planı yapmaya başladım. Şengal'deki hastanede tedavim sürerken burada güvenliğin zayıf olduğunu gördüm. Tanımadığım bir köylünün evine giderek telefonunu istedim ve Almanya'daki annemi arayarak kaçtığımı, kurtulmak istediğimi söyledim. 10 ay boyunca annemin gönderdiği parayla Zaho'da saklandım. Türk güvenlik güçlerinin ikna çalışmaları sonucu Türkiye'ye teslim olmaya karar vererek KDP güçlerine tekrardan teslim oldum. 23 Aralık 2020'de Türk güvenlik güçlerine Habur kapısında teslim edildim...


ŞİKAYETÇİYİM

İşte PKK’nın iğrenç yüzü! Tecavüz ettikleri 5 kadına bombalı infaz!

Eli kanlı terör örgütü PKK’nın iğrenç yüzü her gün yeni bir haberle daha da ortaya çıkıyor. Gelen son dakika haberinde Şırnak’ta etkisiz hale getirilen PKK elebaşlarından Hülya Eroğlu’nun mide bulandıran infazı terörist itirafları ile ortaya çıktı. Eroğlu kendisine tecavüze uğradıklarını söyleyen 5 kadın teröristi üzerlerine el bombası atarak infaz etti.

Son dakika haberi: PKK'nın kadın yapılanması YJA Star'ın başındaki isim olan Hülya Eroğlu 4 milyon ödüllü kırmızı listede aranırken, 2 Kasım 2017'de Şırnak'ın Besler Dereler bölgesinde SİHA'lı operasyonla etkisiz hale getirildi. "Delal Amed " kod adlı terörist elebaşının etkisiz hale getirişmeden 3 ay önce Kandil'de Kaşura Kampı'nda, tecavüze uğradıklarını söyleyen Suriyeli 5 kadın teröristi, üzerlerine el bombası atarak infaz ettiği ortaya çıktı. Kan donduran detayları olan tecavüz ve infaz anlarına ilişkin tüm karanlık noktalar aydınlandı. İşte pimi çekerek 5 kadın teröristin üzerine bomba atan Eroğlu'nun PKK kampında yaptıkları;

TESLİM OLAN 22 YAŞINDAKİ KADIN TERÖRİST İTİRAF ETTİ
Sözde PKK/ KCK'nın Beşli Yürütme Konseyinde yer alan ve 25 yıldır bulunduğu örgüt içinde Türkiye'de 46 ayrı olayda 215 güvenlik görevlisinin şehit edilmesinden sorumlu Eroğlu'nun yaptığı bu korkunç infaz Suriye'nin kuzeyindeki terör gruplarından kaçarak bu yılın Mart ayında hudut karakoluna teslim olan Zeynep Rohani kod adlı N.Z (22) adlı kadın teröristtin ifadesiyle ortaya çıktı.

"SİZ BAŞTAN ÇIKARDINIZ..."
Türkiye'de herhangi bir silahlı eyleme katılmadığı belirlenince, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Zeynep Rohani, "Ruhumdan silemediğim olaylardan biri Eylül 2017'de, Irak'ın Haftanin alanında bulunan Kaşura Kampında yaşanan bir olay. Kadın yapılanması YJA-Star'ın ana karargâh komutanı Hülya Eroğlu, sık ormanların bulunduğu eğitim alanında, kampta bulunan kadınlarla toplantı yaptı.

"SİZ DE KADINSINIZ NEDEN BİZE YARDIM ETMİYORSUNUZ?" DEDİLER VE...
PKK'daki kadın mücadelesini överken, yanımda oturan, Suriye uyruklu Sarya ve Canda, Kelereş kampında kamp sorumlusu olan Özgür Gever'in tecavüzüne uğradıklarını söyledi. Hülya Eroğlu ise, 'Konumuz bu değil. Siz Özgür arkadaşı yoldan çıkarmış olmayasınız' diye bağırdı. Bu defa yine Suriyeli olan Zozan, Tolhindan ve Berivan, 'Biz de Avaşin Kampı'na yeni geldiğimizde aynı kötülüğe maruz kaldık. Siz de kadınsınız, niçin bizi suçlu görüyorsunuz da yardım etmiyorsunuz?' dedi.

"BEKLEYİN KAHPELER" DEDİ VE
Oturduğu yerden hışımla kalkan Hülya Eroğlu, 'Burada, bir dava uğruna hepimiz bir takım bedeller ödedik kahpeler. Bekleyin burada geliyorum' diyerek oradan ayrıldı. 15-20 dakika sonra geri dönüp, 'sordum soruşturdum. Siz yalan söylüyorsunuz' diye bağırdı. Korumalarıyla birlikte 5 kadını kaldırıp, 100-150 metre ilerideki dere yatağına götürdü. Ardından hepimiz el bombası sesiyle irkildik.

GERİ GELDİĞİNDE "ARTIK ŞİKAYETLERİ KALMADI" DEDİ
Dere yatağından tekrar yanımıza gelen Hülya Eroğlu, kahkahalar atarak, 'artık şikâyet edecekleri konu kalmadı' deyip oradan ayrıldı. Belindeki kuşağına takılı 2 el bombasından birinin yerinde olmadığını fark ettik. Onları el bombası ile öldürdüğünü anladık. Bu olaya şahit olan 30-35 kadın, bir hafta sonra başka kamplara gönderildik. Beni de Suriye'deki Mümbiç'e gönderdiler" dedi.

SONRA DA KLASİK "HAREKÂTTA ÖLDÜ" YALANINI UYDURDULAR
İstihbarat ekipleri, infaz edilen teröristlerin Tolhıldan Kobane, Sarya Kobane, Canda Kobani, Berivan Ayhan ve Zozan Zilan kod adlı Suriyeli teröristler olduğunu tespit etti. Zeynep Rohani de istihbarat ekiplerinin bilgisayar ortamında gösterdiği son 3 yılda örgütün öldüğünü açıkladığı yüzlerce terörist fotoğrafının arasından, infaz edilen 5 kadını teşhis etti. Örgüt ise her zamanki gibi yalana sarılarak, 5 kadın teröristin farklı zamanlardaki hava harekatlarında öldüklerini açıkladı.

HDP'Lİ VEKİLLER CENAZESİNE KATILMIŞTI
2 Kasım 2017'de telsiz konuşmasından yeri belirlenen Hülya Eroğlu, Şırnak'ın Bestler- Dereler bölgesi kırsalına SİHA ile düzenlenen operasyonda, nokta atışıyla, yanındaki Botan saha sorumlusu olan "Aze Malazgirt" kod adlı Aslı Özkaya ve 5 korumasıyla etkisiz hale getirilmişti. HDP'li milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, Berdan Öztürk, Nadir Yıldırım, Ahmet Yıldırım ve Leyla Birlik, Eroğlu'nun Diyarbakır'daki cenazesine ve taziyesine katılmışlardı.

İçişleri Bakanlığı'nın suç duyurusuyla 6 HDP milletvekili hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Hülya Eroğlu'nun 'Kandil hatırası' fotoğraf karesinde Selahattin Demirtaş da yer alıyor.

PKK ÇOCUKLARI HEDEF ALDI! KALLEŞ SALDIRI

PKK TERÖR ÖRGÜTÜ KENDİNİ NASIL FİNANSE EDİYOR? PKK AVRUPA’DA VARLIĞI NEYE DAYANIYOR?

PKK TARAFINDAN KIZI KAÇIRILAN ANNE SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A ÖZGÜRLÜK İSTEYEN HDP'YE TEPKİ GÖSTERDİ! BAKAN SÜLEYMAN SOYLU O ANI PAYLAŞTI

PKK TARAFINDAN KAÇIRILAN KIZINA BÖYLE SESLENDİ: KARDEŞİN ASKERE GİDECEK ONU MU ÖLDÜRECEKSİN?

PKK GENÇLERİ ARTIK KANDIRAMIYOR! KATILIM SIFIRA İNDİ

PKK'NIN İĞRENÇ YÜZÜNÜ İTİRAF ETTİ: ARKADAŞLARIM TECAVÜZE UĞRADI